Otuz Beş Bomba - Roboskî
Ey gece neden bu kadar zifirisin?
Neden ölüm kol geziyor Dağların patikasında? Bak hava soğuk Buz gibi Ve ben üşüyorum Üşüyorum bilesin ha Katırlarda üşüyor Bu sert ayazda Kışta Şimdi çoluk çocuk Oturmuş soba başında Yolumuzu gözler Kimi eşini Kimi babasını Kimi gencecik evladını Ve kimi dile getirmeye utandığı sevdiğini Hatırlar mısın? Bu dağlarda kaç pusu yardık Kaç mayına bastık Kaç defa namlunun ucunda kaldık Ama ölmedik Hatırlar mısın? Yıllar öncesini Otuz üç kurşunu Otuz üç canı Nasılda öldürülüyoruz ha bire Sorgusuz sualsiz II. Ben doğmadan öz vatanım Parça parça edilmiş Her baskında koyunumuz ineğimiz kayda geçirilmiş Yediğimiz içtiğimiz fişlenmiş Her adımda kimliğim sorulmuş Her sınırda pasaportum Sınırın ötesiyle Amca Dayı çocuklarıyız Aynı dilin Aynı aşiretin Aynı kanın insanlarıyız Paşalar oturmuş Fermanım yazarlar Sonra adımız mazotçuya çıkar Kaçakçıya Teröriste Yukarıdan başımıza yağan Kar tanesi değil Yağmur damlası hiç değil Bedenimi paramparça eden Otuz beş bomba, otuz beş ölümdür Kardaki kızıllık Erken açan karanfil değil Can veren yiğitlerin kan rengidir Onlar çocuktu Onlar gençti Onlar ekmeğin peşindeydi Ve onlar masumdu Römorkta At sırtında taşınan cansız bedenler bizim Otuz beş namus Otuz beş gencecik fidan Otuz beş umut III. Gün gelecek Ülkemin dört bir yanını Dağlarını, ovalarını Nehirlerini, göllerini Şehir ve köylerini Baştanbaşa pasaportsuz geçeceğim. Vurulduk hep kahpece Hep sırtımızdan kalleşçe Ama boyun bükmedik Ama çiğnetmedik namusumuzu Beni öldürmekle bitiremezsiniz Otuz beş kişi öldürülüyorsak Otuz beş milyon doğuyoruz Bak ellerim boş Yalnız bir çakı taşırım O da Hacı Dede’den yadigâr IV. Vurun Silahınızla, Bombalarınızla vurun Bu gök gürültüsü değil Yıldırım değil Otuz beş bombadır Kulaklarımızda çınlayan Otuz beş bombadır Ocağımıza ateş düşüren Soran olmaz halimizi Katırlarda taşınan yalnız mazot değil Bebelerin maması Bez parası, Çocukların oyuncağı Defteri kalemi Bir sonraki günün ekmeği Gelecek yılların teminatıdır Soğuk ve karlı bir gecede Üşürüm örtenim bulunmaz Üşürüm çığlığımı duyan olmaz Üşüyorum bilesin ha Katırlarda üşüyor V. Gayrı namuslu kalemler yazsın destanımızı Korkusuz yürekler dile getirsin Sıra sıra dizilmiş bedenlerimizi Anaların bacıların ağıtlarını Namuslu gözyaşlarını Onurlu duruşlarını Her biri dünyaya bedel dualarını Yağan yıldız değil Otuz beş bomba, Otuz beş ölümcül çığlıktır Yıkılan paramparça olan Otuz beş candır Otuz beş namus Otuz beş gencecik fidan Otuz beş umut 02.01.2012 |