KARA SEVDA
Hasta yatağımda nefes almakta zorlanırken!
Doktorlar telaşlanıp, kalp masajı yaparken! Gözümün önünde, birden hayali belirdi! Gözlerim karardı, nefesim kesildi! "Nasıl oldu? Bilemedim düştüm, bu derde?" Derken! Aklıma ilk önce, ona olan sevdam geldi! Anlaşılan, bana biçilen ömrün süresi bitti! Evet, tüketti nefesimi bu karşılıksız sevgi! Onda ne ses var! Nede sevdama Karşılık var! Evet, sonunda beni götürecek herhalde bu gönül yarası! Hekimler, diyorlar, masaj arası: "Ağrıyan yerin neresi?" Cevap vermeye ne sesim çıkıyor! Nede nefesim yetiyor! Ama, kalbim ağrıyor! Gönlüm yanıyor! İlk önce, gözümün önüne hayali! Sonra, aklıma sevdam geliyor! Ağzımda kuruluk, gözlerimde karanlık çöküyot! Dudaklarımda ismi hece hece dökülüyor! Başhekim geldi! Kalbimi dinledi! Yüzüme baktı! Yakınlarıma döndü! Tedaviye cevap vermiyor!" Boynunu büktü: "Artık, elimizden gelen hiç bir şey yok!" Dedi! "Kimi seviyor, bu böyle ölesiye?" Dedi! Sonra acıyarak yüzüme baktı! Başını öne eğdi, çıktı gitti! Anam feryad etti! Kurtarın yavrumu dedi! Babam iki gözü iki çeşme! Dizlerinin üstüne çöktü! Eyvah! Ne olacak şimdi? Dedi! Hemşire: "Anladım bu kara sevda." Dedi! Başını önüne eğdi! "Sonu kara toprak!" Diye ekledi! Anam feryad, fiğan bağırdı: "Aç oğul gözlerini!" Babam haykırdı! "Söyle oğul! en son arzun, nedir?’ Diye! Aklıma ilk önce, sevdiğim geldi! Herkes ölümümden emin! Çaresiz beklerken! Canım Anam, kulağı göğsümde nefes alıp vememi dinlerken! Zavallı Babam! Suallerine ses vermemi beklerken! Azrail karşımda tövbe için, beni beklerken! Hoca, elini açmış duasına: "Amin!’ Beklerken! Aklıma ilk önce, sevdiceğimin ismi geliyor! Azrail ruhumu titretir canından! Son nefesimi veriyorum heralde şu anda! Kelime-i Şehadet dilin ucunda! Ama, aklıma ilk önce, sevdiceğimin ismi geliyor! Dinçer Dayı |