Hasretin Ağıtlar YakılasıdırŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir kadının doğumuyla başlayan hayat mücadelesi.
Kar fırtınaları sarmışken her yanı
Karanlık zifiri burcunda, şimşekler korku nöbetinde Gaz lambası ışığında ısınır yürekler Doğum sancısında bir kadın gebe Yanı başında ihtiyar ebe Doğacak bir umut beklenir her sancıda Dışarıda üşür baba Utanır sevdiğinin acısını paylaşmaya Oysa içinde volkanlar patlar Ve beklenen umut Fırtınadan kalan sessizliği yırtarcasına Masum bir bebek ağlayışı dolduruyordu Ve Nûpelda kara bir günde merhaba diyordu, Kapkara dünyanın kör gözüne. Ah Nûpelda, talihsiz çocuk Doğdun, ülken ateşler içinde Geceler korkuyu, gündüzler yasağı öğretiyordu Ve büyüdün. Çocuk yaşta adam çilesi çektiğin Ayaz soğukluğu kızıla boyardı yanaklarını Rüzgârlar alırdı saçlarını Ve de tertemiz yarınlarını. Kara önlük kara hayatın tacı Yeşil lastiğin umudun rengini taşır köyden Yamalıdır önlüğün, yamalıdır umutların Gülünür sana, utanırsın Oysa seni bahar kelebekleri bile anlayamaz. Okulda siyah, fabrikada mavi önlük Tarlaların tuzlu terli kadını Ekmeğin namus bekçisi Seni sevmişim, seni yüreğimde saklamışım. Rüzgâr karanfil yavrusu saçlarını dağıtır Bir zemheriye tutulur aşkın Gülün diken acısı olur her an yaşamak Ve rahmet yağmurlarına karışır yaşların Yıkılan ev değil, bin gonca gül yürek Vurulan, yolunu kaybetmiş serçe kuşu değil Bin can, bin ağıttır. Hangi kirli el dokunabilir ki sana Kurşun sıkılsa bedenine Utanır senden ateş, su, toprak, hava Yedi iklim, on iki burç Bir başına ağıtsın yiğitlerin gönlünde Bir başına sevdasın yüreklerde. Baharın yedi rengi gelmiş ülkeme Kızıl toprak yılların yorgunu Hürriyet, bir kuş olur dağlarımda Uçarken kanadından vurulan Dayanmaz olur, çocuk yüreği taşır bu sineler El vurmakla çürüdü bu dizler, bu umutlar Sonra coğrafyam oldu alınlarımız Derin hatlar, derin acılar Ve derin ağlamalara yol oldu ceylan bakışımız. Ah Nûpelda, acıların büyüttüğü çocuk Yüreğin mayın tarlası, yüreğin aşk yuvası Ah Nûpelda, hasretin ağıtlar yakılası Dört bir yanında kan izleri Dört bir yanında ihanet lekeleri Soğuk namlu, kör zindan hatırası Bu lalelerin sümbül sümbül açması Yürek sancım, Nûpeldam Seni bahar çiçekleri bile anlayamaz Benim seni anladığım kadar. Mezopotamya, kurak sahrada yitik sevdaların ocağı Bir öfke kurbanı bu canlar Bir serseri kurşun sıcaklığı bu kanlar Hançer yarmış ki bu yüreği, ölümden öte Yaşamak zor, yaşamak insancasına Yaşamak ülkemde hürriyet çığlıkları Kara topraklarda açlığı hissetmek Ve ölen her insanın acısıyla toprağa ağlamak. Ah Nûpelda sevdiğim Dokundukça gözyaşlarına ağlamak tutar beni Seni idam sehpalarının kör gözüne vurur Alnımı toprağa her koyuşta Dört mevsim yedi iklimde buluşurduk. Ah Nûpelda, köle pazarlarının umut satıcısı Ve sen yaralı kuş Bir gün seninde destanın söylenir Bir gün umut şafağı senide sarar Ve aydınlığa çıkar karanlık yolların. Keklik sürüsü avcı hattında Ve ben şair, yüreği güvercin saflığında Kahpelik yazmaz kitabımızda Kaç defa vuruldukta Vurmayı öğrenemedik kalleşçe sırtlardan. Hep yarınlara umut ektik çorak topraklara Sonra paylaşmayı öğrendik hüzünleri Nûpelda’nın yanağındaki her gözyaşında. Paylaşmayı öğrendik, kavga meydanlarında, Seher vakti buyruk ölümleri, Yaz sonrası kışları, Kurşun sonrası sıcaklığı, Yağmur sonrası ağlamayı... Ah Nûpeldam, yürek belam Sen ağlarken türküler ağlardı Laleler, sümbüller, nergisler ağlardı. Dudaklarında isyan şiirleri Dudaklarında ölüm şerbeti Ah Nûpelda, umudum, ülkemin kod adı Kadınlar bilirim yüreği kor ateş içinde, Boş beşiğe ağıt yakan. Çocuklar bilirim umudu yarınların. Dost bilirim giderken ağlayan. Ah Nûpelda bir gün sende ağıtsız karşılayacaksın sabahı Fidanlarımız yeşerecek Bin yıllık bir kavganın Kanlı sokaklarında. Ah Nûpelda, sevdam, çocuklarımın annesi Acıların büyüttüğü ana Sevdam, künyemde yürek belam İnan ki seni kimse anlayamaz Benim seni anladığım kadar Ah Nûpeldam bir parçam Yüreğimdeki aşkın kod adı. |
Kadınlar bilirim , yüreği kör icinde
boş besige agitlar yakan....
İşte kadın olmak diyoruz ya ....
Zordur kadın olmak, kırsalda, şehirde ,yürekte şiirin içinde ,hayatın içinde....
Toprağa benzer kadın ....hep fedakar olmak zorundasinizdir.
Bu akşam ( naçizane yazdigimiz ) şiire nasıl da onaylar gibi dizeler.
Güçlü kalemden etkili mısralara bir eşe düşmesi armagan gibi bir eser bence çok kutluyorum dost kalemi .
Gerçekten güzeldi. Kutlarım.