Hüznü Lâl ...
boyun bükmüşken geceye
toprağına inmişken gözlerim eski bir filmin tekrarıydı sanki gelen içimin kafesinde ne çok birikmiş kelimeler çığlık atarak geçip gittiler silinmiş ve donmuşken zaman anlak bir gülüş dudak kıvrımlarımda sevmeye korkulu anların sıratından geçerken inci beyazı hüzünler dizilir yanağımın kıyısına ah hüznü lâl bırak gölgem gölgende uyusun tam tutunmuşken ruhum toprağına Birsen Ateş |
şimdi tüm hüzünler
eskidi yüreklerde
ki
belki de sevseydi Eylül bizi
sonumuz böyle olmazdı