GİTTİN
GİTTİN
şimdi yaşamdan daha çok ölüme yakın olduğum için yazıyorum bu şiiri ne kadar yakınsan o kadar uçurum anılar yollar aramızda duvarlar gibi gözlerinle gözlerim arasına uçurum koydun biliyorum geleceğin yok senin dündü terk ederek bana bütün hüznü ve ölümü bir gelin gibi süsleyerek gittin kaybettim düşlerimi gülüşlerimi oysa güçlüydü yüreğim bölündüm ürperdim eridim güneşte sadeydim ışıkta liderdim karanlıkta yenildim gece karanlık sende öylesin şimdi bu şiiri sana yazdığımı nerden bileceksin bilsen sen yokken kaç kez karanlığa bedel ödedim olsun gözlerini gördüm ya ellerini tuttum ya ben artık hiçbir kavgada yenilmeyeceğim seni bu dört duvara anlatacak kadar bile cesur değilim duraklar otobüslerini istasyonlar trenlerini limanlar gemilerini nasıl beklerse ben seni öyle beklerim biliyor musun ben ağlamayı hıçkırıklara boğulacak kadar çok sevdim bak git gide zayıflıyor sesim ben seni büyük sevmiştim belki de bu yüzden böyle büyük oldu gidişin gittin senden sonra hiçbir şey iyi gelmedi bana üstelik sende gelmedin gittin ve giderken yağmura ağlatmayı öğrettin oysa sen benim için çiçekçide unutulmuş bir buket gibiydin gamzesi düşüncemi oyan gittin huysuz çocuklar gibi hasretin ayaküstü sevişmelerimiz vardı yaşanan ve dişli öpüşmelerimizde uzatma süreleri incinir mi masum dudaklarının kan kızılı gülleri sanmam gittin ben açılamayan sıkışmış bir çekmece gibiyim yakılmak için yazılmış şiirleri saklayan gittin ve ben hala acemisiyim çekip gitmelerin nerden bilsin resmine söyleyemedim ve hala öldüğünden haberi yok bu şiirin Turgut Sakin |