Ölür
Ölür
Varlığı, yokluğu dert etme gönül Kırk köyün ağası olan da ölür Aklını yorup da pert etme gönül Doğuştan serveti bulan da ölür Yaşarken gönlünde doğruluk taşı Namerdin önüne eğdirme başı Sofrana taşıma sen haram aşı Devletin malını çalan da ölür Mezarın içine inmiyor para Kendine dedirtme kafeni kara Her daim hakkını doğruda ara Dünyaya gülerken gelen de ölür Nefsine uyanlar nedense çoktur Mevkide, makamda keramet yoktur Ebedi hayatın sahibi Hak’tır Namını cihana salan da ölür Hurafe ateştir, ruhun dağlama Şer güzel görünür, gönül bağlama Çok malın yok diye sakın ağlama Şu fani dünyada gülen de ölür Hoşoğlu, adil ol, doğrudan kaçma Ah yüklü defterde sayfalar açma Bulanık deryadan bir yudum içme Garibin hakkını çalan da ölür. Mustafa Hoşoğlu 26.09.2023 |
Hurafe ateştir, ruhun dağlama
Şer güzel görünür, gönül bağlama
Çok malın yok diye sakın ağlama
Şu fani dünyada gülen de ölür
Hoşoğlu, adil ol, doğrudan kaçma
Ah yüklü defterde sayfalar açma
Bulanık deryadan bir yudum içme
Garibin hakkını çalan da ölür.
Bu dizeler, yaşamın geçici olduğunu ve özellikle doğruluk, adalet ve dürüstlüğün önemini vurguluyor gibi görünüyor. Şair, hurafelerin yanıltıcı olduğunu ve gerçek değerlerin önemli olduğunu ifade ediyor. Adaletli ve dürüst olmanın, insanların yaşamlarında kıymetli olduğunu ve bu değerlere sahip çıkmanın önemini anlatıyor. Son iki dizede, insanların dürüstlükten sapmamaları gerektiğini vurguluyor ve garibin hakkını gasp edenlerin sonunun da ölüm olduğunu ifade ediyor.