HU ÇEKİP DE AĞLADIK
Çınaraltındaki sessiz çınara
Yel vurdukça “Hu”çekip de ağladık Pasinler ‘e yetemeyen Pınar’a Sel vurdukça“Hu” çekip de ağladık Erzurum ovası batağı derin Şen olur yaylası otağı serin Kırmayın bir canı gönüle varın Kul vurdukça“Hu” çekip de ağladık Karasu Çayı’nın kenarı kamış Ak güvercinimin halhalı gümüş Derdini ağlayıp kimlere demiş Gül vurdukça “Hu” çekip de ağladık Topladık katarı koştuk yollara Sardık halı kilim düştük dillere Meyil verdik gonca açan güllere Yol vurdukça“Hu” çekip de ağladık Hamdık yanıp piştik özümüz süzdük Diyardan diyara aşk ile gezdik Hâl ehli olanı gönülden sezdik Al vurdukça “Hu”çekip de ağladık Gönlündeki kiri pası yuyanlar Kin nefret urbasın tutup soyanlar Mevlana’nın Çağrı’sını duyanlar Dil vurdukça“Hu” çekip de ağladık Bir güzelin sevdalandık gözüne Bahar dalı gibi açan özüne Leb i goncasından düşen sözüne Bal vurdukça“Hu” çekip de ağladık Sevda idi bu dünyada harımız Toprak oldu umut dolu serimiz Musalla ‘da gül bahçesi yerimiz El vurdukça“Hu” çekip de ağladık Fezai’nin Kardelen’e öğüdü Büyük Çay’ın büyük olur söğüdü Etme bu dünyada kahır ile ağıdı Dal vurdukça “Hu” çekip de ağladık Tülay Sarıcabağlı Şimşek |