DİCLE VE FIRAT
Benim dağlarımdan doğar.
Gür ve berrak, Yola koyulur Salına salına, kıvrılarak. Kimse bilmez, Taşıdığı sevda yükünü Ve anlayamaz derinliğini. Köpükleri tenin, Renginde gözlerin, Endamın belirir, Süzülüp akışında Dicle’nin. Nazlı nazlı devam yola, Usul usul ulaşır, Kerbelâ’ya... Fırat bir koldan, O bir koldan Yaşam kaynağıdır, Mezopotamya’ya. Akarlar, durmadan, Yılmadan, usanmadan, Buluştuklarında, Kanlar karıştığında birbirine Umutlar yükselir Basra’dan. Belki, yüzünü yumuştur Hazarbaba, Baba Mansur Doğduğu kaynaktan Ama... Aşağıda içmek nasip olmamıştır Hüseyin’e suyundan. Bu yüzden, umutlar yükselse de Hep yangın vardır, alev alev Basra’da, İnsanlığın zulmü sürer durur, Vefasız dünyada! Necati Dikmen |