ORTUZI'DE YIKIK DEĞİRMEN
Yıkık değirmeni gezdim bu öğlen
Mazı zuhur etti, sanki bir şölen Eli kulağında önü kara kış Kışa göre şekil alır her bakış Köylünün verdiği ikiye emek Hayvana ot lazım insana ekmek Harmanlar bittikçe zahra çoğalır Köylü nefes alır çarık çıkarır Taş olukta buğday arpa yıkanır Kuruyunca elenip çuvallanır Değirmen önüne yığılır çuval Sırada her çuval sorulmaz sual Değirmen arkının adı gandara Su azalsa uncu düşer çok dara Gandaranın suyu dolar oluğa Çarklar döner taş da varır doruğa Alttaki sabittir dönen üst taştır Uncu kaşı beyaz sırtı da yaştır Değirmen çakıldağı tane verir Çuvallar güngörmüş kar gibi erir Değirmenin sesi taş uğultusu Çalışanda olmaz rızık korkusu Has una lazımdır sabır ve hüner Sabaha dek yanar şu unlu fener Değirmene besmeleyle girilir Cami gibi kutsal bir yer bilinir Ekmek, nan-ı aziz, ederler taziz Değirmen ununun ekmeği leziz Sıcak ekmeklere yağlar sürerler Er çocuğa iki dürüm dürerler İnsan da danedir ezer şu felek Kalmaz sırtta yelek ne elde elek Topraktan simamız olacak zail Hak kılsın cümlemiz ebede nail M. Talat Uzunyaylalı *Ortuzı (Ortuzu-Uzunyayla) köyü; benim köyüm. Erzurum şehir merkezine 24 km. uzaklıkta... |