SIRTI SAĞLAM EŞEK
SIRTI SAĞLAM EŞEK
Rivayet edilir ki ta zamanın behrinde Ücra köşedeki bir Anadolu şehrinde Tam bir insan evladı adil bir vali varmış Valiyi herkes sever herkes saygı duyarmış Adaleti sağlamak benim görevim dermiş Bir haksızlık görünce müdahale edermiş Yine soğuk bir günde vali yolda giderken İlçenin birisinden şehre avdet ederken Birden yol kenarında uyuz bir eşek görmüş Hâli permeperişan sanki gözü de körmüş Açlıktan kemikleri tek tek sayılıyormuş Sırtı hep yağır olmuş gönü soyuluyormuş Anırıyormuş amma duyulmuyormuş sesi Biraz daha zorlasa çıkarmış son nefesi Her yanı toz içinde toprakta ağnamaktan Dudakları yırtılmış hep diken çiğnemekten Eşeğin bu hâline bakıp acımış vali “Sahibinde olmalı” demiş bunun vebali Emretmiş zaptiyeye “derhal adam bulunsun Yarın sabah erkenden huzuruma alınsın” Sabah adam gelince vali pek sert çıkışmış Nutku tutulan adam bir köşeye sıkışmış “Bu emektar hayvana yaptıkların hak mıdır? Be hey vefasız herif sende vicdan yok mudur?” “Bu nankörlük değil mi?” diye hiddetlenerek Köylüye çok şey demiş sesi şiddetlenerek “Belli bu eşek sana bütün yıl hizmet etmiş İşlerine koşmaktan takatini tüketmiş” “Palansız yük sarmışsın sırtını şelek vurmuş Senin zulmün az gibi üstüne felek vurmuş” “Yazın alacağını söke söke almışsın Yemden kurtarmak için kışın seyip salmışsın” “Yazık değil mi buna orta yerde kalacak Eceliyle ölmezse kurtlara yem olacak” “Şimdi sana emrimdir mutlaka uyacaksın Bu eşeği götürüp ahıra koyacaksın” “Her gün en az bir şinik arpası verilecek Altı temiz tutulup tımarı görülecek” Buna şaşıran adam bir şey diyecek olmuş Vali bir kükremiş ki adamın gözü dolmuş Zılgıtı yiyen köylü dönmüş gerisin geri Bir bir yerine gelmiş valinin emirleri Eşek arpa yedikçe şişip semiriyormuş Zincirini koparıp ipi kemiriyormuş Arpayı bol bulmuş ya eşek azdıkça azmış Benim diyen yiğitler yanına varamazmış Kış geçip de bahara bırakınca yerini Adam vurmak istemiş eşeğe semerini “Hazırlan Karakaçan işe gitme zamanı Hak ettiğini göster arpa ile samanı” Eşek ya ısırıyor ya çifte atıyormuş Keyifle anırıyor işe zevk katıyormuş Adam bakmış duruma olacak gibi değil Ne yapsa eşek yola gelecek gibi değil “Ben biliyorum amma sana yapacağımı Valinin gürlemesi titretir bacağımı” “Hey güzel Rabbim” demiş göğe bakıp acıyla “Eşeğe mahkûm ettin beni devlet gücüyle” “Nasıl izah edeyim akıllı var deli var Eşeğin arkasında koskocaman vali var” “Kapılınca arkamda devlet vardır hissine Eşek kafa tutuyor bunca yıllık issine” “Ya Rabbi tek dileğim eşek bilsin yerini Fitil fitil burnundan getir yediklerini” “Kıyağa alıştıysa eşek eşek aklıyla Gelsin ayırsın vali haksızları haklıyla” Bir tarafı kayırmak sayılırsa meziyet Adalet terse döner mazlum eder eziyet İfrat tefrit arası savrulur olduk hepten Biraz düşünen bulur bunlar hangi sebepten Eşeklere matufken Şeyhî’nin Harname’si Anlayana kitaptır Mülkî’nin her namesi Aslan AVŞARBEY (Mülkî) 22.07.2023-Kocaeli -/- yağır : Derinin kanamalı nasırlaşması. gön: Kalın deri. ağnamak: Hayvanların toprakta yuvarlanması. şelek: İple sırta bağlanan yük(Daha çok insan yükü) seyip: Başı boş bırakmak. şinik: 8 kg’lık tahıl ölçü birimi. issi: Sahibi. |
Anlamayana davul zurna az
Harikaydı kıymetli şairim kaleminiz daim olsun inşallah saygılar