ADEMİN SERÜVENİ
Hak Te Ala ilk insanı!
O Adem’i yaratmaya! Karar verir kendince! Ol deyince olur insan. Yüce Allah ol demiştir! Yaratmıştır nur Ademi Her insanın ilk babası! Nur Ademi yaratmıştır. O Cebrail her yöreden Toprak alıp toplamıştır. O yaratma bir mucize! Yaratılma serüveni bu! Toprakları yoğrulunca, Sıvı balçık olur hamur! Yüce Mevla o çamura! Güzel şekil biçim verir! Hak Te Ala o bünyeye! O ruhundan üflemiştir. İlk insana can gelmiştir. İblis şeytan çıldırmıştır! Melekler hep o Ademe, Emre uyup secde eder! İblis şeytan o huzurdan Ebediyen kovulmuştur! Hak Te Ala mümin kulu, Firdevs olan Cennetine! Koyacak hep giydirecek Çok bol rızık verecektir! Belasını bulan şeytan! Lanetlenmiş ebediyen İnsanların düşmanıdır. Yaratana sığın hemen! Yüce Mevla o Adem’e! Türlü türlü nimet verir Nebi Âdem razı mısın? Diye sorar her bi daim. Âdem niçin razı değil? Yüce Mevla o Ademin! Sol eyeği kemiğinden! Hava’yı eş yaratmıştır! Âdem kendi gibi bi can! Gördüğünde çok şaşırır Karşısında güzel kadın! Âdem şaşkın heyecanlı. Bir benzeri çok sevimli Kadınların şahı Havva! Eşsiz dilber karşısında! O Adem’in nutku durur. Karşısında güzel bayan Ahu dilber gören Âdem Şaşkın ve de heyecanlı! Havva ile sohbet etmiş! Oturupda konuşmuşlar Ulvi sohbet nede güzel! Nede güzel anlaşmışlar! Sohbet ülfet nede güzel. Âdem, Hava arasın da, Vuslat hasıl oluvermiş! Artık yalnız değil onlar! Neşelendi mutlu çiftler. Rabbi Te Ala o Ademe! Hitap eder tekrar sorar Âdem ve de o Havva’yı! Tekrar tekrar sınamıştır. O Ademe sormuş Halık Bu nimetle sen nicesin? Cevap ise çok manidar! Ne güzeldir her nimetin. O Yaratan tekrar sorar? Nasıl buldun bu nimeti? Güzel buldum o nimeti! Başka şeye ihtiyaç yok! Yüce Rabbim kullarını! Onca nimet deryasına! Daldırmıştır her bi kulu Nimetlerle mesut kullar. Son nimete mesut olan, O Adem’in yüzü gülmüş Her nimete gark olunca! Sukut bulmuş kalbi ruhu. Güzel hayat ünsiyet var, Âdem Havva mutlu olur Gerek yoktur kalmadı ki Bundan gayrı bi ikrama! Havva ile Âdem mesut! Şükür doldu o kalplere! Çok bahtiyar aziz kullar, Ebedi mülk o cennetler! Hak Te Ala emretmiştir. Nimetlerden lezzet alın Ancak buğday ağacına! Sakın ola dokunmayın! Hak Te Ala sakın bana! Asi bir kul olmayasınız! İkaz edip tembih etmiş Yüce emri unutmuşlar! O meyveden yedi onlar, Nur alemden kovulurlar Bin yıllık sefadan sonra! Bu dünyaya inmiş onlar. O cennette bin yıl sefa! Sürüverdi Âdem Havva O cennetten kovulurlar Pişmanlıklar yaşamışlar. Cennetin o sefasından, Âdem Havva ağlayarak Kovulunca kayboldular, En sonunda kavuştular. Rabbimizden af dilerler Âdem Havva buluştular İki bin yıl sürmüş hayat, Sonrasında biter ömür! NAZIM TAŞTAN |