Gözlerin hâla ıslak ve nemlimi,
unutmak için maziyi zinciremi vurdun yüreğini, sessizliğe kurbanmı verdin bal damlayan dilini, dudağın firarmı etti bedeninden, ne koydun bu sessizliğin adını..?
Damarında kanınmı pıhtılaştı, kalemmi tutmaz elin, bekletirsin postacı yolunda, nedirki derdin..?
Özleyişler vardır geçen yıllardan, yoklanırsa gönül dosyasındaki satırbaşlarının ilk harfleri, mevsimlerden misal dörde bölerken on iki ayı, en başa yerleştirir ilk baharı..!
Kim sevmez güzeli, sofranın güzeli, mevsimlerin, meyvenin, erkeğin kadının, var edilmiş her güzelliğin güzelini yakıştırır kişi kendisine.
Hiç çirkine, kötüye hayâl kuranmı olur..?
Kalem durmadı dürttü gene, bilmem ki neden, yaz dedi...

Toplanır gece, iz bırakır şafağa
Silinmez özler sığmaz satırlara
Dokunma sineme sorma bana
Geçen yıllardan sor hal nice nice.

Âhın ezmesin nazik bedenin
Usulca uyu dinlensin gözlerin
İsyana yeltenmesin yüreğin
Hayâlden düşten sor hal nice nice.

Aldınsa hayattan yarına dersin
Bahar olur yaşanan her mevsim
Ne gam ne keder hep gülesin
Zemheriden yazdan sor hal nice nice.

El değmeden sev, güzeli yüreğinde
Hakka haval et hayalin dileğinde
Polenler can bulur arıların peteğinde
Dikeni gülü, bağbana sor hal nice nice.

Abdil"im tükenmesin mürekkebin
Sevda yüklü her mısrada ṣiirlerin
Irak olsada yollar ellerimde ellerin
Coğrafyadan fizikten sor hal nice nice.