ZiyanArtık sen yoksun Gökyüzü renklerini kaybedecek Rüzgarlar bağırmayacak bir daha Gül bülbüle Bülbül güle Tutunamayacak... Kelimeler anlarda hapis kalacak ve Yaşam duracak belkide Ne ölümü öldüre bildik Ne de güle bildik... Şu kısacık hayatımız Bir felaketin senaryosu gibi Sen yoksun ya Belki de anlamlar anlamlarını yitirecek Hiçlikle belki de yani koskocaman Bir Boşluğa düşeceğiz Ayaklarınızın altında dünya Kayarken sersemlenmiş halde Anılar gözlerimizin altındaki mor halkalar olacak... Hiçlikle uğraşacağız Yoklukla mücadele edeceğiz Belkide Bir ömür böyle yaşayacağız Öleceğiz belki ya da yaşama tutunacağız Çelikten tırnaklarla Sonra bu tutunmalarımız dayanamayacak Umudu yeşertirken Çorak hayallerimde Bir bir ölecek hayallerim... Mezarlar kazacağız mezarlara gireceğiz çiçekleri inandırıp çiçekleri öldüreceğiz Sonrası hiçlik işte Belkide gökkuşağını asacağız yıldızları yine indireceğiz gök yüzden Sonra Bir şamar da biz vuracağız Çünkü biz çirkinler Her güzelliği yıkmak hakkı görürüz kendimizde.. Ve kaybederiz... Ey Ay Seni dostlarından ayırdığımızdan beri Çehreni göstermiyorsun Biz ne tür felaketler doğurduk Ey gökyüzünde sallanan mucize Zühre sen gittiğinden beri parlamıyor sen gittiğinden beri ben yokum yoklukta seni arıyorum ellerimden hiçbir şey gelmiyor Aslında Hak ettiğimiz bir sonu yaşarken Seni andıran Nice güzel şeyleri yok etmişiz meğer |