YOL GİDİLMEK İÇİN ÇİZİLMEDİKÇE
Adımız ağıtlarla koyuldu denizin çığlığında.
Bütün kulaklar sağırdı dalgaların sesinde. Her ırmak kendi coğrafyasının çizgisinde. Bilgelik bir çığlıktı her ırmağın sesinde. (çiya,bilind eta nabinim) derdi bütün çığlıklar. Ot ayıklandıkça çoğalır diyor bütün ırmaklar. Güneş tan yerinde ben ayaktayım. Başım karlı yüreğim hasretine ayarlı. Tenim yanık dudağımdan şiirler dökülür. Azığım kalmadı beklide kilerimde. Yinede ellerim sevgiye nasırlı. Parmak uçlarım yarık kan revan içinde. Hayata dimdik duruyorum. Yüzüm ihbarlara dönük Yitirilmiş sevdalarımız ağıtlarımız asılı, Tavan saçaklarında. Sığırcık yuvalarına yaban kuşlar sığınmış. Kızıl akıyor kızıl ırmak parmak uçlarım yarık. Munzur koynuna yatırmış bütün gençliğimi. Sancılı gecelere nöbette tüm bedenim. Ah acıyı bal eyledik sürdük bütün yaralarımıza. Rüzgarla gelir bütün çaresizlik gece ovaya inince. Her kayanın çeltiğinden bir şiir sesi gelir. Dokundukça sakalıma gençliğimden asilik akar. Şivan çocuklar yatırılmış yonca kokularına. Her kayaya bir harf yazılır her harfte bir can sesi gelir. Çaresizlik yokluğun kendisidir bu coğrafyada. Her dağ bir göl saklar kendi gölgesinde. Utanmalı güneşi sırtında yaşayanlar. Oysa yüz yüze gelmek insanı birbirine bağlar Hiçbir dağ yolu gizlemez eteklerinde. Yol gidilmek için çizilmedikçe… Çiya bilind e ta nabinim; dağlar yüksek seni göremem.. Kaus axa,nın bir stranı 13.9.2008 SOKAK ŞAİRİ |