ARTIK ŞİİRİMİN HİCRANISIN
Durmuş çeşme başında,
Elinde testi, başında yazma, Gözleri yemyeşil bir güzel, Vurdu beni bakışlarıyla, Anlatamaz onu şiirle gazel, Yüzündeki tebessümüyle, Dedim "Bu kız ömre bedel" Dikti gözlerime gözlerini, Yüreğimdeki buzul dağları, Buhar oldu eridi, Titreyen sesimle sordum adını, Yanaklar al al, "Hicran" dedi. Hicranı oldun şiirimin, Gündüzler kavuşmuyor geceye, Bir an olsa unutsam, Hatırlıyorum diğer nefeste, Çarşıda gördüm geçen, Karartıp gözümü âşık gibi, Düşüverdim peşine, Sokaklar gizledi bizi, Emanet bıraktı bir buse, Ateşken küle çevirdi. Dua mı beddua mı bilinmez, Bir ses dedi "Sen yandın" Şiirlerin sözü kesilmez. Eksik olmasın hicranın. Tam karar verdim. Anama diyeceğim ismini, Çeşme başından başlayıp, Anlatacaktım hikâyeyi, Dedim hele sabah olsun, Dur biraz sabret, Acelesi yok bu işin, Vakti vardır elbet, Demeye kalsa iyi, Gece yarısı kızıl kıyamet, Bir evden yükseldi feryat, Meydana toplandı millet, Meğersem Hicran kaçmış, Neye niyet, bu neye kısmet, Demek olacağı varmış. Kalbimle oynadın diye, Gücenmiştim içten içe, Baktım olaylar vahim. Düştüler Hicran’ın peşine, Ardından dualar ettim. Bulmasalar bari, Neden sonra duyuldu İki el ateş sesi, Kalbinden vurulmuş, Düşmüş yıldız saçları, Hicranım toprağa yar olmuş, Bana düşmüş yazması. Ne oldu şimdi? Yakıştı mı ölüm sana, Bir tas çorbam vardı, Ekmeğimde torbada, Başın göğe mi erdi, Buldun zengin bir koca da, Beden öldü adın kaldı. Düştüm mısralarıma, Bak işte seni yazdım. Unutulur her şey elbet, Artık şiirimin hicranısın BAKİ EVKARALI |
bülent kaya