BU DÜNYARuhuna zerk eder olsan da yeprem... Ezelden zehirli, ağlı bu dünya. Altı şubat günü gösterdi deprem... Pamuk ipliğine bağlı bu dünya. Bir yerlerde huzur belki var ama... Sana zor denk gelir boşa arama. Hiç merhem olmadı gönül yarama... İçi diken dolu cağ’lı bu dünya. Fıtratı icabı tersinden okur ! Senin kabirde ki bezini dokur ! Kaynıyor her yanı: bak fokur fokur... Zulmü destekleyen çağlı bu dünya. Hiç tutup kaldırmaz dibe tumanı... Hep pişman eyledi medet umanı. Asırlardır yere döktü numan’ı... Nice yürek gibi dağlı bu dünya. İnsanlar sevinip yaparken tören... O idi bizleri hakir, hor gören. Etmedi mi nice şehiri ören... Maraş, Hatay gibi pağ’lı bu dünya. Üstüne yıkarken koca tomruğu... Gözüne getirir sivri çomruğu Her iki elinde taşlı yumruğu... Vurur bize sollu, sağlı bu dünya. Cumali vermeye çalışma ayar... Bu işten senin de gözlerin cayar. Düz yerinde bile ayağın kayar... Muz kabuğu ile yağlı bu dünya. Yeprem: Becerikli adam. Çomruk: Budak. |