HİSSEDİLEN İHTİYARLIK
Hissediyorum yavaş yavaş ihtiyarlığı,
Sönüyordu hayatın görünmeyen yüzleri; Silinirken gözlerimden, Dünya’nın varlığı, Ve hicranla son bulan, gece ve gündüzleri... Sönüyordu hayatın görünmeyen yüzleri; Gençlik sevdalarından uzak, ötelerdeyim, Duyulurken kulaklarda sonsuzluğun sesi; Her zaman kalb ve rûhu saran simgelerdeyim, Ve hızla akıyordu zamanın her senesi, Duyulurken kulaklarda sonsuzluğun sesi; Artık ne günün akı, ne gecenin siyahı, Bilinmez sevdaların duygu dolu kelamı. Gözlerde Dünya’nın hüzünle coşan segahı, Yok artık yüreğimde, hiçbirinin anlamı; Bilinmez sevdaların duygu dolu kelamı. Ne eski zamanlar, ne de şimdiki anlarım, Ne kırların papatyası, zambağı, lalesi; Ne Dünya’nın acısıyla, üzülüp ağlarım, Ne de sevindirir Beni, akan şelalesi .. Ne kırların papatyası, zambağı, lalesi; Soluyordu artık Dünya’nın güzellikleri, Hayat söndürdü hepimizin ümitlerini.. Çekilmiyordu artık, Dünyanın gelgitleri. Ve kaybetti herkes delinen zihinlerini. Hayat söndürdü hepimizin ümitlerini.. Geceler gündüzü kovalamakta ne çare, Su gibi akıp geçiyor hicranla seneler... Onun uğrunda ömrümü vermişim biçare.. Ve hayallerle avunan zavallı sineler... Su gibi akıp geçiyor hicranla seneler... Elvedâ artık, geçen hayatıma, elvedâ..! .. Ve yarasalar yarasalarla kalsın artık. Karanlıklar aydınlığa ediyorken vedâ... Sonsuz bir karanlıkta, boğuluyordu varlık, Ve yarasalar yarasalarla kalsın artık. |
Saygılarımla.