YÜREĞİMİZİN SESİNİ ARIYORUZ
kanatları kesik kuş misali gibiyiz
herkes uçsa da biz hala yerlerde sürüklenmekteyiz yüreğimizin sesini arıyoruz bir ninninin arifesinde bir kuş kafesinde çırpınıp duruyoruz umudumuzun kılını kırk yarıyoruz saçlarımızı tarayacağımız yerde yaşlarımızı araklıyoruz bu bir zülüm bu bir cürüm akrep bile usandı yelkovanın imbatından gıcık, gıcık diş gıcırdamasından usandı sanki hedefe varacakmış gibi boşuna atı kamçıladık istemesek de kokuşmuş sağaltımlara dadandık gün gelir en sağlam sandığımız dikişler bile sökülür sır gibi sakladıklarımız düpedüz ortaya dökülür ama nankör ama anafor en güvendiğimiz kaleler bile yıkılır çünkü biz kendimizi harcadık çünkü biz bizi arkadan vuranları adam sandık yani hep Hatice’ye baktık neticeyi hiç hesaba katmadık |