BAŞIMIZDAKİ FELAKET-1Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgili dostlar malum Elbistanlı olmam nedeniyle bir süredir, Hepimizin Acı ve ızdırapla iki büklüm olduğumuz, deprem bölgesinde bulundum. Gördüğüm tasvir-i gayri mümkün manzara karşısında ne yazaçak bir elim nede söyleyecek bir dilim yoktu lakin ancak kendimi toparlayabildim... gördüğüm mannzara-i umumiyi, kaleme almak istedim ve yüreğime ve kalbime nasıl sadır oldu ise öylece yazmaya çatıştım... hepimizin başı sağolsun..
Gecenin karanlığında bozuldu sessizlik,
Hatırımızda kalan, yalnızlık, kimsesizlik Büyük bir sarsıntıyla aniden uyandık, Ne olduğunu anlamadan dışarı fırladık Her taraf harap sanki koptu kıyamet, Yer yarılmış, yıkılmıştı gök üstümüze. Bağıranlar, ağlayanlar, feryad edenler, Anam, babam, evladım diye inleyenler. İnsanlarda, öyle bir halet-i ruhiye var, Ünümüz arkamız her taraf soğuk duvar. Tasvir-i gayr-i mümkün bir manzara, Bilmem ki, nasıl geldik böyle nazara. Hayatımız felç oldu, solgundur benizler, Üzgün olmak ne kelime, yıkıldı sinirler… Perişanız bugün, perişan olmayan bilmez. Günler gelip geçmiş, kimseler ses vermez.. Dışarıda hava çok soğuk, donuyoruz. İçimizde, her an sarsıntıyla yaşıyoruz. Birde, ruhları saran ölüm korkusu. Kaybolan hayatları yakan, acı bir hatıra. Yakıyordu sineleri kavururcasına.. Ve yıkıyordu gönülleri, set vururcasına… Ben, ne enkazlar gördüm yerle bir olmuş Yerin tam yedi kat altına gömülmüş Bakmaya, insanın yüreği dayanmıyor. Ama yine de bir ümit diye herkes bakıyor. Adıyaman, Malatya, Hatay, Maraş, Elbistan’ım, Taş üstünde taşınız kalmamış Sizin. Cesetler var, demir ve betonlar arasında. Hayatlar paramparça olmuş harabelerde. Enkaz altında kalmış, yıkılan hayaller, Cismimiz değil, ruhumuz da sarsılmış Ürpermiş herkes, yerinde kalakalmış Enkazdan değil soğuktan ölüyor canlar. Sarayda yaşayanlar bundan ne anlar. Toprağın altında yakınlarımız var hala… Acep yaşıyor mu diye ümit ediyoruz. Kesmedik ümidi yüreklerimizden… Ümitle yaşıyor ve ümitle bekliyoruz. Soğukta tozlu havayı yudumluyorduk. Ölü ruhlar gibi herkesin benzi soluk, Yine Kalb ve ruhun dışında kaldık. Hayat boyu, hep beraber maddeye takıldık. Metafizik boyut nedir? Bilemedik hiçbir zaman, Nefs ile ruh arasında dolaştık her zaman Oysa ne hayatlar var ki, enkazın arasında Biz donarken dışarda O sıcaktı betonlar arasında Metafizik boyutta kalp ve ruhun derece-i hayatında Ve cenneti görmüş gibi gülüyordu aslında.. Ben ne hayatlar gördüm karanlığın içinde. Ne mematlar gördüm, sırların izinde. Ne kadar çırpınsak ta hayat memat arasında Yine de bir şey yaptık diyemem hatiranıza… ...andelip... |
oradaki izlenimlerini
yaşadıklarını duyunca yerden göğe utandım insanlığımdan...
en çok da yardım yapılırken yapılan ayrımcılıktan...
böyle bir zamanda bile insanları sınıflandıran zihniyete lanet olsun...
insanlar çaresiz insanlar kimsesizken bu durumda bile siyaset...
Allah bildiği gibi yapsın böyle düşünüp böyle hareket edenleri...
öncelikle o felaketi yaşayanlara geçmiş olsun -...
yaralılara ve yarası sarılacak olanlara rabbimden yardım şifa ulaşsın...
ve ışıklar içinde uyusun göcüp gidenler....
size de geçmiş olsun...
mevlam yaşatmasın bu ve benzeri afetleri güzel ülkeme...