HASRET
HASRET
Seni kalbimden söküp atmak için Sana ait ne varsa istemeden Yalan olmasın ayrılık olmasın Diyerek unutmak için Düşlerimden kahkaha atan Yalnızlığımı istenmeyen birisi Gibi karşımdan çıkagelen Sevdanın kollarında yavrum Diyen dilencinin ellerinden Kalkıp giden davetsiz Misafirlerle uçurtması Uçmayan çocuklar gibi Doktoru olayan ümitsiz Bir hastalıkta bile trensiz Raylardan gemiler geçince Nerde benim vuslatın Aynası demeyen kendi gölgesinden Korkan ürkeknazlı ceylanlar Duyguların katili olan Aşkın sofrasında Leyla’yı arayan Mecnun’un ayak izinde fırtınalar Savrulan kumlar ardından Islak düşlerin her ıslığından Sonra dalgalara meydan Okuyan balıkçının Şarkısını söyleyen Martının kanatlarında çırpınır Uçup gidersin peşinden Seller akmış kimin için Sessizce yağmur ol Yağ artık sana susayan Sana hasret bu gönlümün Dağına taşına bağına bahçesine 12.06.2004 |