Sevda Tozu
Nice sihirli sözcükler bulurum
Ellerini tutmak, aşkımı ispat için Ama, Eleğimsağmalar yığılır ruhuma, fırtınalar kopar gözlerimde Üveyikler palazlanır aşkımın gölgesinde ve Leylaklar, secdeye kapanır gecenin al yalazında isminden bir hece düşünce dilime Yağmur kadar saf, ekmek gibi aziz Ilık yaz akşamları, soğuk şubat geceleri gibi La yüs’el ruh halleri, esrik tadlar dilimde… Deryalar aşıyorum kapatıp gözlerimi Islıklar çalarak geçiyorum mezarlıklardan Zakkum çiçekleri biriktiriyorum göz kapaklarımda -nedir gözlerindeki esrar? Samanyolları’nı –kaç samanyolu vardır?- nasıl geçtim, Eskimiş ruhumu nasıl çiğnedim. Veyl olsun bana, veyl sensiz hayata! İncir’e and edene and olsun. Yeryüzü cennetti! Ey yeryüzü cenneti! Sevda cehennemi ey! Onsekizbin alemdeki her bir yakarış ey!… Ruhumu bilediğim, ölüp de dirildiğim Uzak iklimlerde destanlar dizdiğim Maveralar ötesinde sensin beklediğim… -ellerimde bu sevda tozu neden? |