Sahi Biz Yıkıldık mı?
Ardım karanlık önüm çaresiz
Siz hiç bin yıllık aşk gördünüz mü? Suskun sessiz kol kola, var oluşlar Yok oluşu kabüllenip Gözü yaşlı acılara gömülüp Yıkımlar başında ağlaştığını Dokunan hissettiren Vicdanları kanatan Aşkı, sabrı, hüzünlü, ölümü Yığın yığın betona , moloza gömen Alışkanlıklar mıydı yoksa İşte!. Orada Hatay,Osmaniye,Adana,Maraş Kutsaliğın değerlerini saklayan Urfa, Adiyaman,Antep ,Kılış Battal gazi yurdu Malatya Suyu çekilmiş bir nehir gibi Kanım vücudundan çekildi İkiye ayrıldı kalbim Bir yanı ölüye ağliyor,bir yanım diriye Gömülsün toz ve çamura sahi biz yıkıldık mı? Gücümün naçar kaldığı. Zavallı yürekler dayanılmaz acilar İçimin cayır cayır yandığı Beklemenin ne acı bir işkence olduğu Yaşamın her şeyin bittiği Sevdaların aşkların, umutların Ve resimli hatiraların.. Sahi biz yıkıldık mı? Başlayacak mutlu gunlerim karardığı İnandirdım kendimi Habersiz gelecek ölüme Yıkıntılar yığıldı üstüme. Kilitler vuruldu dudaklara Mutlumuz durdu Öyle bir afet ki, Ülkemi candan vurdu İkibin yirmi üç şubat Dağ dağa kavuştu, dağlar taşlar oynadı Dağlar yücelerdi ovalar engin Kırdı dallarımı vermiyor verim Kilit vuruldu,şehir şehir, kasaba kasaba,köy köy, Sahi biz yıkıldık mı? Kelimelerden cümlelerden kuleler yaptım Seni korumak için Çeplerime iç sızılarımı koydum Açılar mayaladım Ta ki, yıkıntılar içine Güneş salalım dağlara Yeniden doğsun yaralara Zifiri karanlık heyecanlara Ağırlı yanık türküler dinletelim Isimsiz bebeklere Payına düşen alsın saklasın Saklasın sol göğsüne Sahi biz yıkıldık mı?.. Yahya BOZKUŞ 15 şubat 2023 Ankara depreme dair acılarım.. . |