TELEFONŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Eski telefonum arıza çıkarıp beni çileden çıkarınca, yaşadıklarımı şiire aktardım. Bu hem hüzünlü bir veda hem de yeni telefona selam idi..
Şiir açıkca bir taşlamadır.
Seni dört yıl önce, kışa geçerken
Bin dört yüz elliye, aldım telefon Uzaktan uzağa sözüm uçarken Koyu sohbetlere daldım telefon. On altı cigabayt hafıza kartın Ekran dokunmatik, metaldir sırtın Yaldızlı parlaktır, rengin de altın İlkin sana hayran kaldım telefon. İnternet içinde seninle gezdim Ahlaki sorunlu durumlar sezdim Kimi zaman bıktım, canımdan bezdim Sıkıldım bağrımı deldim telefon. Resimler çekindim seninle boy boy Bellek doldu sende oldu garip huy Dediler ki hemen bir servise koy Sen gelene kadar öldüm telefon. Servisten dönünce eyledim medet Silinmiş no’ları yeniden kaydet Bulunur rakamlar, ha canım gayret Saçımı başımı yoldum telefon. Mesajlar gelmekte mühim yerlerden Düşündükçe alnım doldu terlerden Sen sorun oldukça geçtim serlerden Gün geçtikçe sana doldum telefon. Hafıza doldukça almadı mesaj Gelen yazılardan okunmaz pasaj Başım ağrıdı da yaptırdım masaj Tansiyonum çıktı, soldum telefon. Sosyal medya dersen bulunur sende Bankada işlemler ekran yüzünde Konuşurken kestin, kaldım sözümde Bu an sana sinir oldum telefon. Gönderiler geldi ol internetten Cevap veremedim dondum hayretten Içerim daraldı doldum nefretten Eski mesajları sildim telefon. Çok bunalttın beni, çıktım yollara Koşa koşa git de çözümler ara Her gittiğim yerde düştüm de dara Dirildim dirildim öldüm telefon. Ürmelîyem artık sorun bitmeli Bu kadar bekledin, söyle nitmeli Yenisi gelmeli, eski gitmeli Cenaze namazın kıldım telefon. 14.07.2022 Ramazan AĞIRTAŞ (Âşık Ürmelî) |