3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
540
Okunma
“Bir varmış bir yokmuş diye” başlayan masallarla.
Uyuyan çocuklardık biz, inanarak çoğuna.
Büyüklerden aldığımız öğüt ve misâllerle,
Büyüyen çocuklardık biz, uyarak hep çoğuna.
Nereden bilecektik ki o en güzel günlerin,
Bir gün “Bir varmış bir yokmuş” gibi olacağını.
Hatıralar arasına kattığımız dünlerin,
Gün gelip de canımızdan, bin can alacağını.
Artık masal sevmiyorum, masal oldu bir ömür.
Alışılmışın dışında; mutlu sonla bitmeyen.
Yazan böyle yazmış, belli ki büyük yerden emir.
Ne güneş kaldı ne de ay, âfâkımda()
batmayan.
Yaşamak denirse buna, yaşıyorum sayın siz.
Nefes alıyorum halâ, uçmağı özlesem de.
Ruhsuz bir bedende bir can, taşıyorum sayın siz.
Emaneti vereceğim o günü gözlesem de.
Aklımdan birileriyle helâlleşmek geçmiyor.
Ben bütün hesaplarımı, ahirete bıraktım.
Öyle derin bir yara ki açtıkları, geçmiyor.
Çekin artık şu ipimi, yaftamı () çoktan taktım.
() ufuklar
() idam fermanı
(Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU)
5.0
100% (7)