Bu ağayı sizlere açık tarif edeyim
Adını da ben koydum: GabızEttin Efendi!
Yemediği kalmadı size şöyle diyeyim:
Kuş sütüyle beslenir GabızEttin Efendi!

Yılları karıştırır şol cenneti görmüştür
Doğmamış çocuğundan mektup bile almıştır
Aslına bakarsanız taş devrinden kalmıştır
Bilmediğim yoktur der GabızEttin Efendi.

Burnu değer fezaya Pinokyo’yu geçmiştir
Bineğin zırhlısını Mecedes’ten seçmiştir
Sanırsın; ölümsüzlük şerbetini içmiştir
Üç beş saraya az der GabızEttin Efendi

Tanışı yabancısı gelsin ister hizaya
Halıya binip uçar ikidebir uzaya
Sert iniş yapacakmış kısmet olursa aya
Sık sık gaz petrol bulur GabızEttin Efendi

Padişah gibi yaşar belgesinde er yazar
Yandaşı olmayana sürekli kuyu kazar
Yüz versen astar ister aldıkça da hep azar
Kibiri onur bilir GabızEttin Efendi

Büyüklüğü arşınla ölçer epey uzundur
İnşaatı olmayan mektebin mezunudur
Kendince süt içmemiş günahsız bir kuzudur.
Şeytanı kırka katlar GabızEttin Efendi

Ortada bile yoktur sahtedir son karnesi
Alır satar borçlanır iflastadır kesesi
Altındandır bilhassa helasıyla kasesi
Çok iyi ‘’amel’’ yapar GabızEttin Efendi

Yediği önündedir yemediği ardında
Dediğini unutur olmaz bile farkında
Rakibi kıyma yapar feleğin kör çarkında
Üstelik çamur atar GabızEttin Efendi

Öğrenmek nedir bilmez her işe çok karışır
Alim sanar kendini Yaratan’la yarışır
Dün düşman bildiğiyle el öperek barışır
Satar şeref onuru GabızEttin Efendi

Kalkıp gözüne soksan icabetten anlamaz
Yolu yordamı yoktur icazetten anlamaz
Kitabını yazdım der ticaretten anlamaz
Oy için din don satar GabızEttin Efendi

Kısa kestim Kederli kusuruma bakmayın
Cennette bile zat-ı görseniz de takmayın
Tanrı elçisi olsa hiç ayağa kalkmayın
Bir pul eylemez çünkü GabızEttin Efendi

(Kederli Ozan)