Salkım söğüt ve şair
Hoş kıvrımlarıyla salınan,
nazenin bir kadın gibisin. Esen her rüzgar; güzelliğine vurulup, bedenini sarmalıyor, narin dallarını okşuyor. Aşıklar, yorgunlar, garibanlar, bir nefeslik gölge arayanlar, gövdeni sığınak sanıyorlar. Gün boyunca hiç bitmeyen, yürek yangınları ve acılar, yavaş yavaş içine işliyor, biliyorum. Bedenin çok yorgun ve bitkin, hayatın yükü benim gibi, sana da ağır geliyor, salkım söğüt. Serinleten gölgene kurulup, şiir yazmak isteyen şu şair; sana bakıyor dönüp dönüp, senden ilham almak istiyor, belli ki. Haydi durma; salın yapraklarınla onun üstüne, her yaprağın bir harf, her dalın bir dize, gövden şiir olsun ve şairin kaleminden kağıda dökülsün: "Bedeninden iki kol uzanıyor; birinde sincap yuvası, diğerinde bülbül yuvası, canlara, cananlara sığınaksın sen. Dalların ince ve çok narin, her esen rüzgar, senden bir dalını koparıyor, çok üzülüyorum ben. Şairiz biz, dizelerimizle insanlığı aydınlatırız. Güneşiz biz, şiirlerimizle karanlığı yırtarız. Salkım söğütüz biz, dallarımız, kollarımız kırılsa da, sevdayı, özgürlüğü, doğayı, hakikatı, inadına insanlığa anlatırız biz." Cahit Fıkırkoca 21.11.2022, Ankara |
Sözleri yürekten gelen ne varsa kaleme yansımasıdır..
Yüreğine,kaleminize sağlık
Saygılar