Kadar’lar ve şeyler
Her güne bir gün ekleyip bekleyen
Tarihthe okunamayan mezartaşları Kadar yorgun Sana bakan gözlerim Kadar hisli ve bitkin Duyduğum her hıçkırıkta Seni ağlayacak Kadar gariban Mutsuzluğum Kadar zengin Yalnızlığım Kadar perişan Kadarı bu kadar Çok kullanacak Kadar şuursuz ve çaresiz Kendi ölümüm Kadar mutluyum şimdi Biliyorum sen yoksun Çeşmeden akan suda Baktığım aynada Sesine benzeyen Duyduğum herhangi Kadın sesinde Gardırobumda boşalan Askılarda ve raflarda Diş fırçamın yanında İkimizin yan yana Oturduğumuz koltuğun Çöken minderinin Benim olmadığım tarafında Biliyorum Yoksun sen artık Senin fiziksel bütünlüğün Değil Her zamanki yokluk Kemale erdiriyor beni Sensizliğimde Ve de Sessizliğimde Her tıkırtı ürpertiyor Gelecekmişsin gibi korkuyorum Hazır değilim gelmene Artık Kendi ölümüm kadar Mutluyum gittiğine |