Şehr-î Nefise
Sürekli düş içinde düşüyorum
senden değil ayak kaydırıyor İstanbul kime yar oldu ki şehr-î nefise kaypaktır biraz senin içindekileri de düşürür denize nazlı bir dilberdir ki şehir kime yüz verdiki bana verir onu okumak bir dirilme biçimi Beyoğlu’nda kalabalığa akmaktır belki yalarken sokak müzisyenleri nameleri arşınlarken arnavutları Ortaköy’den uçmak istersin köprüye gözlerin takılır deryayî laciverte Herkesin sevgilisi bu şehirde sevgilin olsun istersin dünyanın en romantik şehri Venedik mi dersin? An sızın şu denilir yedi gök binbir direkli şehr-î nefiseden kıyamet burdan kopacak bulursan bana başka şehri eş diye küçük kıyamet canlar yakacak |
baharına hasret ...
Beyazıt'ta koşmak istiyorum...
kalemin daim...
saygılar daim...