FELEKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın CEVHERİN YANSIMALARI: ŞİİRLER/KÂBE-İ AŞK: NEFESLER/DOĞU KİTABEVİ/ALAN YAYINCILIK/KASIM 2019 (SERBEST VE ÖLÇÜLÜ ŞİİRLERİN OLDUĞU İKİ KİTAP BİR ARADA)
TÜRÜ: NEFES (TASAVVUFİ TEKKE ŞİİRİ) ÖLÇÜSÜ: 7+7=14’LÜ (2 AYAKLI ŞİİR) NEFESTEKİ YABANCI KELİMELERIN AÇIKLAMASI AŞAĞIDA BELİRTİLMİŞTİR. FELEK KONUSUNDA YAZILMIŞ KAPSAMLI BİR NEFES.
1
Dürc ol demedim sana, inci altın dolasın Burç bağı duymuş felek, yıldızı ekmiş felek Aç dol demedim sana, kursak aşım yolasın Karnı da doymuş felek, gözünü takmış felek 2 Feleğin dokuz kaşı, kaşında katır yaşar Katır taşır kat taşı, sırtında kambur aşar İhtiyar kambur şaşı, kastın da bana taşar Yükleri kaymış felek, sırtıma kakmış felek 3 Tersten döndürme çarkın, kaderim karıştırma Levh-i mahfuzdan garkın, dertlerim varıştırma Oynattın içinde arkın, terklerim eriştirme Oyunum oymuş felek, bahtım çatlakmış felek 4 Bir yaşım yetim zerki, babam sır oldu gitti Dört yaşım anne terki, sevgim kör oldu gitti Her kat labirent derki, yârim kor oldu gitti Tüyümü soymuş felek, çilem batakmış felek 5 Ruh-u can verdin evvel, birlettin dallarımı Ruh-u amberim tel tel, mis ettin hallarımı Uçtum İsa’ma ruh yel, köklettin sallarımı Dördünde saymış felek, ruhuma akmış felek 6 Muhyi verdi dirlikti, çün yaşattı hayatı Vahdet derdi birlikti, rahmet-i nur himmeti Mümit serdi hiçlikti, nokta-i sır sanatı Hayatım koymuş felek, saksıda sakmış felek 7 Kandil gizi cevherin, Nurullah özde baki Ali saki kevserin, Ali’dir sözde baki İki cihan serverin, Muhammed közde baki Kandil bir soymuş felek, nur-u eflakmış felek 8 Ef ’âlini anlarsan, kendi özün çözersin Perdeleri sonlarsan, cemâlini çizersin Közde kendin kanlarsan, zât-ı Hakk’ta gezersin Öze hu yaymış felek, erimiş Hakk’mış felek 9 Kâmil pir anka idin, kanadınla ışıttın Gölge kir şapka idin, cahil-i nadan kattın Canda bir okka idin, nefs-i hevayı tarttın Mizanda toymuş felek, kendine pakmış felek 10 Gidecektik gönülle, inciler dize dize Akl-ı küll nefs-i külle, felekler çize çize Hüsnü kurban şah gülle, şehitler yaza yaza Çölde kör ay’mış felek, Hüseyn’e çakmış felek 11 Hasan Hüseyn duyarım, Ali’mdir natık dilim Zühre’m gözüm koyarım, Muhammed’im cemâlim Şah velayet uyarım, kurbanı bitmez telim Dokuz kat boymuş felek, dağlatmış bakmış felek 12 Nurlu kandili sönmez, şehid-i aşk ateşin Hüseyn Kemâl’ler inmez, ahir-i köşk güneşin SERATİ ahdin dönmez, kat örmüş meşk özdeşin Hakk’la konvoymuş felek, gönlünü yakmış felek 31.10.2018/saat:01:00-17:00 Fulya/Şişli/İstanbul Dürc: içine inci ve altın konulan küçük hokka (küçük kutu) (Mücevherat kutusu) Burç:Takım yıldızı Levh-i Mahfuz: Arş (Atlas) (Feleklerin (göklerin) 9. en üst katı) Felekler: 9 kattan oluşmaktadır. (1) Ay- 2) Utarid (Merkür),3) Zühre (Venüs), 4) Şems (Güneş), 5) Merih ( Mars), 6) Müşteri (Jüpiter), 7) Zühal (Key- van), 8) Kürsi (Yıldızlar, Burçlar), 9) Atlas (Felek’ül Eflak, Levh-i Mahfuz, Felek-i Azam, Çarh-ı Azam). Feleğin kaderle eş anlamlı kullanılması, Fars edebiyatından geçmiştir. 9. katın diğer katların tersine doğudan batıya doğru dönmesine yorulur. Kader: Alın yazısı, genellikle kaçınılmaz olan kötü talih. Ruh-u can: Ruhla bütünleşmiş can (beden) Ruh-u amber: Ruhla bütünleşmiş güzel koku. Sak: (bitkide) sap Vahdet: Varlıkların birliği-Vahdaniyet (Allah’ın zâti sıfatı) Muhyi: Allah’ın ismi-Allah’ın Hayat veren sıfatı Mümit: Allah’ın ismi-İmate (Allah’ın ölüm verme sıfatı) Nurullah: Allah’ın nuru Kevser: Cennet ırmağı Saki: İçkili toplantılarda içki sunan kimse Ef’âl: Fiil (Eylem). İki çeşit. 1) Hareket (kıpırdayış) 2) sükunet (durma) Natık: Konuşan. Söz eden, söyleyen, beyan eden. İdrak eden. Bildiren. Anka: 1) Masallarda adı geçen, düşsel uzun kanatlı iri bir kuş 2) Adı var olan kendi yok olan şey. Mizan: Terazi, tartı, ahirette olduğuna inanılan adalet ölçüsü Akl-ı kül: Tasavvuf düşüncesinde, kendisini yaratanı kavramayı başarmış olan akıldır. Nefs-i Küll: Gerçekte var olan tek mutlak nefs: tek mutlak bilinç Derk: Kavrama, idrak, zerk: bir sıvıyı vücuda şırıngayla vermek, Köklemek: Bitkiyi köküyle topraktan çıkarmak Gark: (suya) batma, batırma, (suda) boğulma, (toprağa) gömme, gömülme. Şiirde, göğün en üst katmanı olan levh-i mahfuz (arş)’dan levh-i kalemle kaderlerin yazılması, yani gömülmesi imgesi, yapılmak istenmiştir. Eflak: Felek Zühre: Fatıma-tüz Zehra (Feleğin 3. katı. Venüs). Kemâl:Bilgi ve erdem yönünden erginlik, eksiksizlik, olgunluk, yetkinlik. Nefeste, ayrıca Mustafa Kemâl Atatürk’e atıfta bulunulmuştur. |
Emeğine yüreğine sağlık
_______________________________Selamlar