AŞKI BÜYÜTECEĞİM
Düşünce
kendini düşündü genişledi genişledi ve büyük bir patlamayla savruldu evrenler dört bir yana o kutsal birliğin içinde bir küçücük ateş topuydu dünya öylece yana yana döndü durdu uzun bir zaman sonra üşüdü büzüldü içinde sakladı mağmasını derin buzul uykulara daldı saçlarını okşayarak uyandırdı güneş sımsıcak soluğuyla suları öptü damlalar birbirini öptü ardı sıra sevgiydi yaşamdı zincir zincir uzayan toprak dayanamadı suyun okşayışlarına yumuşadı gerindi kapadı gözlerini soluk soluğa ilk tohumlar düştü kıpır kıpır karnına bitimsiz doğumlar başladı toprak ana saçlarını taradıkça böcekler yılanlar atlar kuşlar oluştu doğanın arsız çocuğu ben oluştum sonra son çocuklar hep şımartılır ya sahibi sandım kendimi herşeyin oysa küçük tokatlar yeterliydi yerlere savrulmama ama düşünce kendini armağan vermişti bana o yüzden ayaktaydım hep bedenimin tüm güçsüzlüğüyle meydan okudum çaresizliklere acılara öykülerimi yazıyorum rüzgarlara çünkü dinlediğini biliyorum başka evrenlerin usul sezgilerle onların öykülerini duyuyorum aslında aşkın sevginin çocuğuyum ben daha ilk hücremde başlar aşk yolculuğum son soluğumda bile onu ararım daha çok küçüğüm korktuğum ya da hastalandığım zaman çıkıyor kötülükler karanlıklar savaşlar ama bir gün mutlaka herşeyimle büyüyeceğim suyun toprağı öpüp okşadığı o yerdeki aşkı büyüteceğim Nilgün ACAR 29. 08. 1998 |