Babil'den önce Babil'den sonraŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "EN SEVDİĞİM GÜNAH KİBİR" Şeytanın Avukatı Film Repliği
VE KİBİRLE ÖRÜLEN KULE KİBRİT GİBİ YERDE ŞEYTAN AYRINTIDA GİZLİ VE EN BÜYÜK SİLAHI HİÇ OLMADIĞINA İNANDIRMAKTI RAMAZAN AYINIZ MÜBAREK OLSUN ŞİİR DOSTLARI tr.wikipedia.org/wiki/Babil ************************************************************************************************** Kökenbilim [değiştir]Babil sözcüğü Akadca Bāb-ilû kelimesinden gelir. Bāb-ilû sözcüğü, bab (kapı) ve ilu (tanrı) sözcüklerinin birleşiminden oluşur ve Tanrı’nın kapısı anlamına gelir. Sümerce’de aynı anlama gelen sözcük Kadingirra’dır. Batıda bilinen adı Babylon, Akadcadaki Bāb-ilû kelimesinin Yunanca varyantıdır. Eski Ahit’te Babil sözcüğü Babel şeklinde geçer. Bu kelime İbranice Bavel kelimesinden gelir ve Eski Ahit’te "kargaşa, karışıklık" şeklinde açıklanır. Kuran-ı Kerim’de şehrin ismi Babil olarak geçer. Türkçe’deki ismi Arapça’dan gelmektedir. Tarihçe [değiştir]Akadlar ve Sümerler’in toprakları üzerinde kurulmuş Babil, Sümerler’in Uruk kentinde başlangıçta sarayda hizmetçi olan Akad kökenli Sargon’un, M.Ö. 23. yüzyılda sarayda iktidarı ele geçirmesi ile ortaya çıkmıştır. En ünlü kralları Hammurabi’dir. Babil’den bahseden en eski tarihi kanıt, M.Ö. 23. y’a ait, Kral Sargon döneminden kalma bir tablettir. İmparatorluğun kuzey topraklarında yaşayan Akadlar, imparatorluğun son dönemlerine kadar kendi kültürlerini koruyabilmişken, Sami kökenli olmayan Sümerler tarih sahnesinden silinmişlerdir Efsaneye göre tanrı kendisine ulaşmaya çalışan insanların kendini beğenmişliğine kızar ve o zamana kadar aynı dili konuşmakta olan insanların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamalarını engeller. Kulenin yıkılışı Tevrat’ta anlatılmaz ancak Jubilees veya Leptogenesis olarak bilinen Yahudi belgelerinde anlatılır. KULE NİN EFSANESİ Dini bir bakış açısıyla bu öykü sıklıkla insanın kusurluluğunu, tanrının kusursuzluğu ile kıyaslamak ve dünyadaki yüzlerce dilin kökenini açıklamak amacıyla kullanılır. İSLAMİ KAYNAKLARDA İsmi verilmemekle beraber Kur’an’da Babil Kulesi’ne benzer bir kuleden bahsedilir. Hikaye Tevrat’taki ile benzer olmasına rağmen Babil’de değil, Musa’nın yaşadığı dönemde Mısır’da geçer. Firavun Haman’a, kendisine kilden bir kule inşa etmesini, çıkıp Musa’nın tanrısına bakacağını söyler. [2] Kur’an’da Babil şehrinden Bakara Suresi, 102. ayette bahsedilir. Harut ve Marut isimli iki melek, insanları imtihan etmek için Allah tarafından babil’e gönderilirler. Burada insanlara sihir öğretirler. Melekler sihrin küfür olduğunu söyledikleri halde insanlar sihir öğrenmekte ısrar ederler ve karı-kocayı ayırmaya yarayan sihirler öğrenirler. [3] Babilden Yakut el-Hamavi’nin yazmalarında ve Lisan el-Arab’da bahsedilir. Öyküye göre tüm insanlar rüzgarın önüne katılarak bir yerde toplanırlar. Buraya sonradan Babil denir. Babil’de insanlara Allah tarafından değişik lisanlar tahsis edilir ve yeniden rüzgarla geldikleri yerlere dağıtılırlar. 9. yy İslam tarihçilerinden el-Tabari’nin "Peygamberler ve Krallar Tarihi" adlı eserinde daha detaylı bilgi verilir. Öyküye göre Nimrod Babil’de bir kule inşa ettirir. Allah bu kuleyi yıkar ve o zamana kadar aynı dili konuşan insanların dilini 72’ye ayırır. 13. yy. İslam tarihçilerinden Ebu el-Fida da aynı öyküden bahseder ve İbrahim’in atası Hud’un kendi dilini (İbranice) muhafaza etmesine izin verildiğini ekler. Zira Hud kulenin inşasına katılmamıştır. ALINTI : tr.wikipedia.org/wiki/Babil *********************************************************************************************** Babil Kulesi adına ilk kez Kutsal Kitaplarda Tevrat’ın tekvin kısmının ll inci bölümünde rastlarız. "Ve bütün dünyanın dili bir ve sözü birdi. Ve vaki oldu ki, Doğuya göçtükleri zaman Şinar Diyarında (SÜMER) bir ova buldular. Ve birbirlerine dediler: Gelin, kerpiç yapalım ve onları iyice pişirelim ve onların taş yerine kerpiçleri ve harç yerine ziftleri vardı. Ve dediler: Bütün yeryüzü üzerine dağıtmayalım diye gelin kendimize bir şehir ve başı göklere erişecek bir kule inşa edelim ve kendimize nam yapalım". Tarihte kaydı geçmemekle birlikte ancak halk efsanelerinde nesilden nesile aktarılana göre Babil Şehri meşhur avcı NİMROT’un "NEMRUT" Krallığını kurmuş olduğu bir yerdir. Müslüman geleneklerine göre Peygamber İbrahim ile uğraşan ve onu ateşe fırlatıp öldürmek isteyen hain ve müstebit kral budur. Kutsal Kitabın 11inci ve sonraki fasıllarında anlatılmış olduğu üzere Babil adı dillerdeki karışıklığın simgesidir. Kutsal Kitaba göre Kule tuğla ve katran (Bitüm) dan yapıldı. Babil kelimesinin İbrani’ce kökü BALAL olup karışıklık demektir. Eski AKKAT diline göre ise BABEL, BABİLİ, Tanrı Kapısı, Tanrı Şehri demektir. Anlatıldığına göre bu Kule eski Şhinar (Sümer) diyarında kavimlerin bir araya gelerek inşa ettikleri ve insanoğlunun tanrıları bulmak için gök yüzüne çıkmak iddiası içinde bir nevi merdiven, sütun inşası amacını taşır. Kutsal kitaba göre bu küstahlığa kızan Tanrı, birlik halinde olan, tek dili konuşan ve aralarında anlaşan bu meraklı kullarının dil birliğini bozmuş,aralarına nifak ve bölücülüğü sokmuştur. Kutsal Kitaptaki bu kulenin aslında bir Sümer ZİGGURAT’ı olduğu genel olarak kabul edilmiştir. Arkeolog/Sümerolog Benjamen de Tudala bu kulenin bugün Irak’ta bulunan BORSİPPA şehri (şimdiki adı HİLLAL) yakınında bulunan BİRS NİMROT harabelerinin kendisi olduğunu söyler. Diğer bir bilgin Niccolo de Conti bu kulenin Bağdat yakınında AQUARQUF denilen bir yerde bulunan dev bir Ziggurat’ın kendisi olduğunu iddia eder. İngilizce’de BABEL ve BABBLE tabirleri phonetic yönden aşağı yukarı aynıdır, hem Babil Şehrini, Babil Kulesini, Yüksek Vina, Ana baba günü mânâsına karışıklık günü, kargaşalık mânâsına gelebileceği gibi ikinci bir mânâ da zevzeklik, boş lâf, gevezelik demektir. BABİL ESARETİ Tarih kitaplarında meşhur Babil Esareti denilen olaya gelince. Bu olay genel olarak bilindiği gibi tek bir defaya mahsus bir sürgün olayı gibi gözükür. Aslında İsrail Oğulları bir çok kereler yapmış oldukları savaşların neticesinde yerlerinden yurtlarından olmuşlardır. alıntı: images.google.com.tr/imgres?imgurl=www.tarihiveturistik.com/resimler/babil_kulesi.jpg&imgrefurl=www.gizliilimler.tr.gg/Babil-Kulesi.htm%3FPHPSESSID%3D1bd268a8d0...&h=376&w=300&sz=28&hl=tr&start=1&usg=__H89WX-vycxKXrCQRu3P6jfqSBCY=&tbnid=GAMwfM-s4VwHjM:&tbnh=122&tbnw=97&prev=/images%3Fq%3Dbabil%2Bkulesi%26gbv%3D2%26hl%3Dtr ************************************************************************************************* BU KONU BAŞKA BİR YAZIMIZIN KONUSU ALINTILAR ÜZERİNDE FARK EFSANE GERÇEK ************************************************************************************************** BABİLDEN SONRA BU TOPRAKLAR HUZUR GÖRMEDİ KERBELA HALİFE KAVGALARI KÖRFEZ HAREKATI HALEPÇE ÇEKİÇ GÜÇ VE HALA İŞGAL FIRAT DİCLESİNE KAVUŞUR GÖZYAŞI GİBİ AKAR ORTASINDA KAN VE YİNE GÖZYAŞI BASRA’ YA KADAR
kurşuni yalnızlık
ve kuzguni keder bu perdeyi ebem kuşağı* böler hükümsüzdür taşkınlar içimde denizler yıkanır dışımda yağmursu bulutlar bir yanım Babil’e düşer dibinde çakıl taşlarım akacak kum gibi Şatt_ül Arab’a durmadan kanayan yara bu yol götürür bizi büyük denize içinde ben gömülüyüm şişede haritada gizli patikalar sunulmuş adresler kağıt sarmışlar içine dışıma kabut tıpası gevşek bu kendirle mektup sana şişe taşa çarpsada kırılgan düşlerden bir sağnak ki Nuh sevinecek hayat kaldığı yerden yeniden yeşerecek * ebem kuşağı : eskilerin deyimi ile gökkuşağı |
saygılar..