Muhkem Yuvalar Kolay Yıkılmaz
Ey gamzelerine kurban olduğum yar.
Celalli ve haşin bakışlarınla sevdalı gönlümü yaralama. Kapısına gidecek başka kimsem yok Bir gün mecbur olur da gelirsem kapına, İki kelam et benimle! Yapmacıktan bile olsa hal ve hatırımı sor! Allah peygamber aşkına kovma beni! Zaten ben bana çeyrek asırdır küsüm. Tatlı hoş bir tebessümünü benden esirgeme! Esirgeme ki beden yorgunluğum bertaraf olsun! Bertaraf olsun ki yediğim içtiğimden tat lezzet alayım. Kendime öz güvenim gelsin. Sevda meclislerinde aşk konuşulduğunda bülbüller gibi şakıyayım. Şakıyayım ki, nasıl bir sevda yaşadığımı duysunlar. Duysunlar ki aşk ve sevdalarıyla fazla övünmesinler. Gerçek sevdalar yaşandığında, kırlangıç misali yuvası çok muhkem olur Muhkem yuvalar kolay kolay yıkılmaz Gönül bahçesinin toprağı bereket abidesine dönüşür. Bereketli topraklarda ne ekersen daha bir pür gür yetişir. Gül gül ki güldüğünü gördüğümde hasretim dinsin Asık suratımın şekli şemali değişsin. Gülmek sıhhatli bir vücudun zekatıdır. Nefsin hoşuna gitse de gitmese de bunu vermek zorundasın. Gül ki güldüğünü güller görsün hayıflansınlar Ey benim en sevgilim Beni bana bırakmakla, Beni bana küstürmekle, Tam kıvamında demlenmiş ikindi çaylarını yalnız içirmekle, Beş para etmez insanlara beni imrendirmekle, Leyla’sını arayan Mecnun misali kendi kendimle konuşturmakla, ne geçiyor eline? Şirin uykulara hasret bırakmakla, Beni benden değil de ondan bundan sormakla, Gönül bahçelerinde karın tokluğuna çalıştırmakla, Kesik uçlu kalemlerle yazdığım mektuplarımı okumadan yırtıp atmakla, Birlikte ektiğimiz sevda çiçeklerinin can suyunu vermemekle, Ne geçiyor eline Allah peygamber aşkına söyle! Söyle ki hata ve kusurlarımı bileyim Bir daha yapmayayım. Ölümlü dünyada birbirimizi fazla üzmeyelim. Üzmeyelim ki ahirette de buluşalım… 04/ Ağustos/ 2022 |