BABA'YA SİTEMNAME"SÖZDEN AĞIRI YOKTUR!"Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Türk Aile yapısı çok sağlam derler ben buna asla İnanmıyorum!
Kanımca edindiğim izlenimlere göre en sağlam aile yapısı, Kürt ırkında vardır.Diyerek bu yazmış olduğum Şiirimin, Öyküsünü yazayım. Benim Edebiyatçılığımın haricinde, uğraş verdiğim hobim bir de Amatör Fotoğrafçılık sanatıyla iştigâlim. Buna mukabil yaşadığım coğrafyanın genel kültürü öz değerlerimizi, geçmiş zaman diliminde iz bırakmış Kültürel mirasımıza çok düşkünlüğüm vardır. Karaman Ayrancı İlçemizin Resmi olarak 22 köyü gayrı resmi olarak 2 köyü toplamda 24 köyü vardır. Neredeyse %80’ine gidip ziyaret edip gezmişliğim Kadrajıma alıp, coğrafyasından onbinlerce fotoğraf çekmişliğim vardır. Bu fotoğraflardan da neredeyse tamamına Video slaytı yapıp bir nebzede olsa Gurbetteki hemşerilerimizin,özlemlerine, şerbet olup hasretlerini hafifletme gayretim çabam olmuştur. Yine coğrafyama ait 100 bine yakın fotoğraf ve belgeleri derlemişimdir. Her neyise! 2019 -2020 yılları Korona illetinin Ülkemizdeki başlangıcının tarihi,Yaşadığım İstanbul’dan Memleketime, Köyüm Ambar’a Kurban Bayramı vesilesiyle çoluk çocuğumu alıp,yollara düşüp, baba ocağına varıp,Kurbanımı köyde kesip yaklaşık 2 ay gibi zaman dilimi ayırıp, köyümde kalmayı planlıyordum.Amacım Ayrancı ilçesinin bütün köylerine tekrar gidip, Geçmiş zaman dilimlerine ait Kültürel belgelere ulaşıp ulaşıp, Yaşını başını almış Hayat tecrübesi olan büyüklerimizle Röportajlar yapıp daha sonra da You Tube kanalıma yükleyip bütün sosyal sitelerde bu değerleri köylülerimle,hemşerilerimizle paylaşmaktı. Ama köye gelince düşüncelerim hiçte düşündüğüm gibi olmadı! Koronadan dolayı kimse kimseye gitmiyor,Köy meydanları kahveler bakkalar kapalı, Aynı sofraya oturmayı bırakın Anam Babam la aramızda neredeyse 20 metre mesafe oldu.o sıcak ortam ,soguk kış günlerine dönüşmüş,Maskeler yüzümüzde. Öylesi bir ortam.Köyden bizim haricimizde benden 3 ve 4 yaş küçük iki kız kardeşim ve onların eşleri ve damatları ve gelinleride İsatanbuldan Köyde Kurban Bayramına gelmişlerdi. Babam Hafız YUsuf Kenan Civcik Emmi panikte,gece yatarken dahi maskesi ağzında uyuyordu. Zaten aynı odada Anam ve kendisi yatmaktaydı. Her neyise. Bizim oralarda Sebit ekmeği dediğimiz,yani Yufka Ekmeği çok meşurdur. Eskiden pazar ekmeği dediğimiz Fırın ekmekleri Köy evlerine hiç girmezdi, girsede binde bir Çarşı ekmeği derlerdi sanki antika olurdu. Ben hatırlıyorum çarşı ekmeğini yufka ekmeğine dürünüp yiyenler oldu. Köyümüzde çadalanın altında Anacığımın yarım çuval unu varmış. Babam da Anam da sekseni çoktan devirmiş. Dedim ki Hanıma İstanbula gitmeden gızlarda buradayken, Anamgile biraz yufka bişiriverin isterseniz İlçeye gideyim bir iki çuval daha un alayım fazla yapın, sene boyu onlara yetsin kendinizde istanbula giderken götürürsünüz, işiniz bitince de arkasından saç böreği(çiğ böreği) yapın cümbür comaat hep birlikte yiyelim dedim. Dediler olur. Babam köy meydanından 3,5 kilo kadar domates almış, ayrıyeten yine üçbeş kilo dahi almış,başka bir poşetin içinde bacılardan birine dedi ki, gızım giderken evine bu domatesleri götür,yarın senin istanbuldan misafirlerin gelecek lazım olur Şu "inceliğe bakarmısınız?" tamam baba didi bacıve ekledi, ne gereği vardı Baba! Olsun gızım olsun senin başında şimdilik erkek yok çarşıya belki çıkan dedi. Bu arada benim küçük gız da Arapıda (hol) babamın aldığı domates biberlerden ve kabaklardan Yufka pişimi,yapımı sonrasında yapılacak olan çiğ böreğine iç malzeme hazırlıyor sininin üzerine. Baba ocağında Bayram vesilesiyle 7 çocuktan 3 çocuğu gelmiş ve bu çocuklarının çocukları ve gelinleri ve damatları. Yani yapılacak olan böreği yaklaşık 20,25 kiş yiyecek,yapılacak olan yufka 4 haneye bölünecek. Ürün Civcik Hocadan Emek çocuklarından., Bende Evimizin havlusunda dışarıda sekinin üstünde duruyorum. Bacılar ve Hanım Hamuru yoğurmuşlar Tandırı(ocağı) yakmışlar yufka bişirimine başladıdır. Havluda hummalı bir ivedilikle ekmek yapımı var mis gibi ekmek kokusu duman ile birlikte semaya yayılıyor. Babam havludan içeri girerken Kızımın o aldığı Zebze domates biber vesaire malzemelerin azaldığını farketip, oturduğu evin baş köşesinden kendi kendine başladı sokurdanmaya, "Benim bostanım mı var?" Daha pek çok ayrıctırıcı,itekleyici,rencide edici sözler çıkıyordu dilinden, duymak istemiyordum hemen uzaklaştım oradan, O gün günlerden Arifeydi Ertesi gün Bayramdı. Gün boyu bir lokma boğazımdan geçmedi,adeta boğazım düğümlen iştahım şevkim kaçmıştı. Yedirmek içirmek için ölüp geberen Babamdan böylesi bir zerzenişi duymak beni kahretti bitirdi. Atladım Arabama Ayrancıya geldim ilçeye o gün Cumaydı ve buraya cuma pazarı kuruluyordu. Yaklaşık bir haftadır köydeydik. Dedim Hanıma BİR HAFTADIR BU KÖYDE NE YEDİK NE İÇTİK FAZLASIYLA ALIP, KURBANIMIZI KESİP BU KÖYDEN ÖĞLENE S*KT*R O*L*P GİDECEĞİZ. ONA GÖRE TOPARLAN DEDİM. 20 dakika sonra ilçeye gelmiştim.Bazardan alacaklarımı aldım Sonra büyük bir markete girip birazda oradan aldım. Navalyaleri Anamın serin bir Çadala dediği yeri vardı oraya koydum. Gün battı güneş doğmak üzere,Köyden ayrıldım bir mesire yerine geldim. Toroslardan akıp gelen cılızda olsa Ayrancının Meşhur bir deresi vardı, İNÖNÜ DERSİ(kavaklar mesire alanı) oraya geldim. BİRAZ SUYUN AKIŞINA DALDIM BİRAZ UZUN UZUN DURAN SELVİLERE BAKTIM BİRAZ 300,500 YILLIK KAVAK AĞAÇLARINA BAKTIM DÜŞÜNDÜM DÜŞÜNDÜM ne yapayım diye! İçimdeki ses Oğlum Resul Durma burada bir an önce ikile dedi. Hanımı aradım Kurbanı keser kesmez hemen yola çıkacağız öğlene kadar ben duramam içim patlayacak yoksa! Öylede yaptık,Kurbanımızı kestik,apar topar hazırlanıp, Hakkınızı Helâl ediniz,yedik içtik diyerek, zaten el öpemediğimiz sarılamadığımız Ata ocağından boynu bükük ayrılıp 10 saat sonra geldik kendi yuvamıza. Boşuna dememişler;Bülbülü altın kafese koymuşlar da, illâ Vatanım,İllâ Vatanım demiş. İnsanın Kendi Evi kadar iyi Huzurlu bir Mekanı yoktur. Hayat ders verir,Hayat,terbiye eder,Hayat Tecrübe eder Dostlar. Haa şunu da! unutmayayım,ben ayrıldıktan bir müddet sonra, büyük Abim ile de Baba Can tartışmış! Abim demiş Babama, hiç düşündünmü Bayram günü Köy Köy diye ölüp geberen Resul niye gitti? Civcik Hoca dimiş ki! Zaten durası yoktu! Anacığım da,onlar Zaten gıskanır guzum dimiş gızlardan birine! Neyini kıskanacaksam! Son söz Atalar iyinlik yap,at denize,Balık bilmez se Halik bilir. Günümüz dünyasında ne kadar iyiysen o kadar kötü sensin. Yaklaşık 2,3 yıldır köye gitmiyorum. Vasiyetim öldüğümde Köyüme Gömün beniydi çocuklarıma! Şimdi Vasiyetimi düşünmeye başladım,evim yok barkım yok köyde, çocuklarım Kabir ziyarenime gelirlerse kimde nerede kalacaklar. Çürümüş bir beden için,800 km lik yolu teptirmeye değer mi? Onlara bu cefayı çektiremem ben öldükten sonra bedenim cesettir. Ruhum uçar,sözlerim kalır. "Sözden ağırı yoktur." "Tatlı dil güler yüz,yılanı deliğinden çıkartır" demişler. Şimdi gelelim,bu hadiseden iki yıl sonra yazdığım Şiire, bakalım Kalem ne demiş?
BABA’YA SİTEMNAME"SÖZDEN AĞIRI YOKTUR!"
Bostanın yerinde duruyor senin Sözlerin çok ağır ötürdü Baba Hislerin bozulmuş vuruyor genin Sözlerin içime oturdu Baba Görmedim ömrümde böyle hadise Şu mazlum kalemim sana ne dese Kocaman dünyada tıktın kodese Sözlerin Güneş Ay batırdı Baba Sofranda yerimiz dar gelmiş size Bozulmuş terazin sır verdi bize Ağulu aşını ver dize dize Sözlerin sevgimi götürdü Baba Vefayı aradım dünyada yokmuş Senede bir kere sarılmak çokmuş Kurşuna gerek yok gıt zihin okmuş Sözlerin hissimi yitirdi Baba Kırdın kanadımı kırdın kolumu Kapattın Köyümün ana yolunu Mutlumusun? incittin ya solumu Sözlerin ölümden beterdi Baba Resuli unutmaz arar p/eşini İki gözü çeşme döker yaşını Öte yana götür malı t/aşını Sözlerin şevkimi bitirdi Baba ..........31.07.2022 Resul Civcik"Ozan Resuli"Karaman/Ayrancı Fotoğraf;Anonim ____________________________________________ Ey can! kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama, Gönül her sözü kaldıramaz! - Hz.Mevlânâ Celâlettin-i Rumi ______________________________________________ Şiirimi Okuyup beğenen hislenen yorumlayan, Şiir sever Dostlarıma,Selâm ve Duâ ile Sevgiler. |