MUSTAFA SEZERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 02 Ağustos’ 2021 tarihinde yerleştiğim Seyranbağları Huzurevi C1 Blokunda yavaş yavaş Blokta kalan Huzurevi sakinlerini tanımaya başlamış, günlük yaşamda gerekli olan insani davranışları bir birimize karşı sergiler olmuştuk.
C1 Bölümünde kaldığım 15 gün gibi kısa bir süre içerisinde Ankara/ Haymanalı Mustafa Sezer isimli bir huzurevi sakinini tanımıştım. Mustafa Sezer ile kısa sürede tanışmamdaki en önemli etken kendisinin köylümüz, bir kaç yıl Huzurevinde kalmış olan, huzurevinde yaşamını yitiren rahmetli Ziya Keçeci ile C1 Bölümünde birlikte kalıp, arkadaşlık bağı kurmuş olmaları idi. Mustafa Sezer kekeme konuşan, aile ve yakın akraba çevresinden kimsenin pek ziyaretine gelmediği gariban, yoksul bir insandı. Bu durumuna rağmen Mustafa kendi halini sorgulamayan ve algılamayan bir yapıya sahipti. Akıldan biraz noksan, ne söylediğini pek bilmez, sözünün nereye gideceğini aklının ucundan bile geçirmezdi. Mustafa Sezer’in kendi durumunu sorgulayıp, algılamayan bu durumu bana şu şiiri yazdırmıştı.
Bölüm arkadaşım Mustafa Sezer
Bazen melek, bazen kelek gibidir Kendini bileli delice gezer Her elde patlayan tüfek gibidir.. Mustafayı daha yeni tanıdım Kafa sıyrık bir görüşte anladım Sadık bey deyince sohbeti kurdum Dibine dökülen külek gibidir.. Onca yıldır okul nedir bilmemiş Kalem, kağıt defter yüzü görmemiş Parmak hesabını anca bellemiş Tandırda küllenmiş çörek gibidir.. Her gün öğlen bir araya geliriz Derdimizi üç kişiye böleriz Bazı hüzünlenir bazı güleriz Toprağa değmeyen kürek gibidir.. Çayı çok seviyor sigara içer Ben görmeyim diye sıvışır kaçar Kafası uyana derdini açar Boşlukta savrulan bilek gibidir.. Can Hasan’ım her gün yeni dost buldum Kimiyle dertlendim, kimiyle güldüm İnsanları tanıdıkça mut’loldum Her birisi deli yürek gibidir.. Hasan Erkılıç Ankara SHE, 14 Ağustos’ 2021 |
Tebrik ederim yazdıran yüreğini ve eseri
Gönlüne, ömrüne bereket
Allaha emanet olasın, sağlıcakla kalasın