Lal zambak
Boşlukta çınlayan bir ney sesi
Bu soğuk Bu fırtına Soluk kesen ayaz Uğultulu bir uçurum Aydınlık köşemde duran ak zambaksın Say ki bu han bir savaş meydanı Say ki bir sargı yeri Ama Çare bulan olmadı yarasına Olmadı hiç irin illetinden kurtulan Her bedenin bir yanı güneş açtıysa Bir yanı kara bulutlu karabasan Olmadı hiç Bütünüyle sefaya ayak basan Serin ol Serin ol dedi ateşe Muştu verin yakmayacak Sol yanında sevgi yeşertenleri Batıdan doğan güneş Kızılınla yaktın güneyi Sonra güneş battı Bir daha hiç doğmamacasına Bulutlar Bölük bölük gelin Şahittir semavati âlem Şahittir cümle sitane Serinlik üflemişti yüreğe Ta ki adamın gafleti Gözünü kör edene kadar "Menekşe" |