KIRKLANMAZ GÖNÜLGördüğü nimeti bilmeyen kuldan Çok güzel bir dostluk beklenmez gönül! İçinde şahsiyet kalmayan çuldan Çok özel bir postluk haklanmaz gönül! Kör olmadan değer vermedik göze İyi düşünerek girmedik söze Hiç kış yaşamadan varınca yaza Kurumuş gönüller yoklanmaz gönül! “Damdan düşen anlar düşen halini” Kalkamayan bilir pişen belini Tutamayan görür şişen elini Görüp yaşamayan aklanmaz gönül! Dermandan kesilir gezdiren dizler Ölümden beterdir sezdiren gizler Kışı da gösterir süzdüren güzler Ayazdan donmayan paklanmaz gönül! Her duada dostu ansan da yalan Teselli verirler asılsız olan Ruhunu bitirir kalbini çalan Dertlere yeni dert eklenmez gönül! Firavun da en son Hak’a ram olmuş Farımaz sanılan çok güller solmuş Nice Dursunî’ler boşalmış, dolmuş Yaratılan kolay kırklanmaz gönül! – 31/07/2008 |