AHMET AĞA (BENİM BABAM)
AHMET AĞA (BENİM BABAM)
Evimizin mert direği Neredesin Ahmet ağa Yapardı işi gereği Meraklıydı bahçe, bağa Dünyaya geliş, merhabam Duyurmaktır bütün çabam Akıllıydı benim babam Düşmemişti hiç tuzağa On parmakta bin bir hüner Yokluğunda başım döner Arıyorum elde fener Bakıyorum sola, sağa Candan “oğlum” deyişini Ta yürekten sevişini Unutmadım her işini Sendeki o değişimi Örnek göstermişim çağa Yetiştirdin incitmeden Ellere muhtaç etmeden Sekiz cana öğüt gitmeden Verdin atmadın uzağa Senden gelir bütün genim Ben seninim sende benim Rol modelim, öğretmenim Ağaç muhtaçtır yaprağa Küskünleri barıştırdın İyilikle yarıştırdın Çorbamızı karıştırdın Çekip gitmedin ırağa Biliyor mudur el âlem? Sana hayrandı sülalem Seni yazdı bu gün kalem Gönüllere, köye, dağa Duygulandın yazdın şiir Arslanköy’de coşkun nehir Sevip saydı koca şehir Gerek yoktu sana yağa Bana her şeyi öğrettin Yeteneğinle ürettin Türlü meşgale türettin Sözün mü vardı toprağa? Anzeri der yaz yaz bitmez Gözümün önünden gitmez İnsan sever hiç incitmez Altı yıldır acım dinmez İşte geldin son durağa Ozan Anzeri Ebediyete uğurlayışımızın altıncı yılında; Arkasında bıraktığı doldurulması mümkünsüz derin boşluklarla Özlem, saygı ve rahmetle anıyor ve arıyoruz Yıldızlar yoldaşın, mekânın cennet olsun CANIM BABAM Sığındığım gölgen yok artık, sensiz yaşam çok zormuş Alışamadım ve alışamayacağım… |