FETİH ve AYASOFYA
İstanbul kesinlikle fethedilecek bir gün,
Gösterilen bu hedef özel, büyük ve özgün. Son Rasul tarafından bir müjde verilmişti, Bu müjde gönüllerde, ruhlarda örülmüştü. Mutlaka gerçekleşir, Peygamber sözüdür bu, Maneviyatla bakan Nebi’nin gözüdür bu. Bu müjdeyi duyanlar harekete geçtiler, Vuslata ermek için şehadeti seçtiler. Ordular yürüdü hep zafere ermek için, Konstantinopolis’i, İslâmbol görmek için. Eyüp Sultan da geldi ilerlemiş yaşında, İstanbul’un aşkı var ekmeğinde aşında. Övgüye nail olmak, en büyük bahtiyarlık, Engel olamaz buna olsa da ihtiyarlık. İstanbul önlerinde, kaldı o güzel insan, Fetihten sonra oldu, inananlara ihsan. Övgüye ulaşmaktı orduların hedefi, Her birine yeterdi bu müjdenin şerefi. Asırlar sonra ordu son defa çıktı yola, Fetih inancı ile yürüdüler kol kola. Sultan Mehmet Komutan, Akşemseddin’di mürşid, Tevhid uğruna düştü kabre binlerce şehid. Madden manen hazırdı Sultan Fatih olmaya, Ebeden gönüllere Allah için dolmaya. "İstanbul’u alırım ya da İstanbul beni", Bu azim, bu inançla giydi beyaz kefeni. Şahi Topları yıktı o güçlü kaleleri, Yerle bir etti suru yürüyen kuleleri. Yükseldi her bir yerden “Allah Allah!” nidası, Haykırıyor yiğitler hep şehadet sedası. Karadan indirildi Haliç’e tüm gemiler, Şaştı kaldı haçlılar, destekçisi hamiler. Dikmişti Al Sancağı ele geçen surlara, Şehittir Ulubatlı, gömüldü asırlara. İnanç, azim birleşti, kalpler imanla doldu, Cihad, dua kaynaştı zafer müyesser oldu. İstanbul’a kavuştu on binlerce mücahid, Çağ açıp çağ kapatan, bu fethe âlem şâhid, Konstantinopolis’i alınca oldu Fatih, Tarihler şöyle yazdı; Yeni çağ açan fetih. Övülen şanlı asker, Bizans’ı kalpten vurdu, İstanbul oldu o an Müslüman Türk’ün yurdu. Müjde gerçekleşmişti İslâm oldu İstanbul, Fatih’in emaneti nezdimizde çok makbul. “İstanbul’u fetheden o ne güzel komutan, O askerler ne güzel”, yazdılar büyük destan. Ayasofya’dan hemen yükseldi ezan sesi, Tüm gönülleri sardı, fethin mânâ nefesi. Asırlar geçmişti ki kapandı Ayasofya, Hüzün doldu üstadın haykırdığı Sakarya. Minareleri susmuş, namazsızdı mihrabı, Ezanlar okunmazken büyüdü ızdırabı. İstanbul Fatihinin gözyaşları çağladı, O mahzun bakışları yürekleri dağladı. Bir gün geldi son buldu hüzün, özlem ve kasvet, Bağırlara basıldı sona erdi bu hasret. Yıllardır bekliyorduk geldi o özlenen gün, Sonsuza dek bitmesin, hamdle doluyuz bugün. Zincirleri kırıldı, Ayasofya açıldı, Fethin manevi nuru bütün yurda saçıldı. Allahuekber sesi sardı bütün cihanı, Haçın gücü eridi, kazandık imtihanı. Kalktı üzerimizden Fatih’in bedduası, Eyyüb el Ensari’nin kabul oldu duası. Bitmez bizde Fatihler, fetihlere taliptir, Allah’ın vaadi var, Hak batıla galiptir. Dinmesin İstanbul’da nuru ilahi vahdet, Semalarda çınlasın Ezanlar ebed müddet. Bayrağımız inmesin, dalgalansın göklerde, Fethin büyük manası derinlerde, köklerde. Salih Sedat’ın ruhu İstanbul’la dinlenir, Dilerim ki İstanbul hep bizimle şenlenir. SALİH SEDAT ERSÖZ |
*** FETİH ve AYASOFYA *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...