KIYAMET....o delik deşik duvarların ötelerinde zaafı susmuş berbat bir insanlığın yetmezliğindendir bu kavga adı savaş... öldü insanlık kıyametimizi yazdı intihar eden kör sağır dilsiz vicdanlar kıyısı barış kokan bir ülkenin salıncaklarında sallanan çocuklar öldü tam da erik çiçeklerini açarken nisan gri tonlu hikayeleri boş ver bana sevgiden bahset anne sakın ölme sakın beni halâ yaşanacak güzelliklere inandır.. el ele yürüyen insanların olduğu mutlu zamanları anlat babamı anlat o kocaman dağı anlat köpeğimiz meks’i anlat yaşıyorlar mı sence anne bir gün gelecekler mi sakın öldü deme öldü deme yağmur sonrası doğan gökkuşağının güzelliğinden bahset meselâ daha senaryosu yazılmamış bir savaşın ortasında merhametten uzak kalışımızı değil yitik hayallerimizin, zemheri öykülerinde özlüyorum odamı oyuncaklarımı arkadaşları mı hiç tanımadığım suretlerin sohbetlerine karışıyor acılarım ve kayıp babam yıkılıyor kalelerim bir bir babamm babacığım..! çoktan haritadan silinmiş bir kentin sığınağında öylesine korkak öylesine sinmiş öylesine şaşkın ağlamaktan uyuşmuş bir bebeğin sanrılı düşü çocukların endişelerine karışırken bomba sesleri kalbimi parçalıyor annemin yanaklarından süzülen yaşa dokunuyorum mutluluğun es geçtiği umutlara sığınıp yalvarıyorum aklım almıyor unuttum dilimi lehçemi bilinmeyen bir lisanla sesleniyorum sana tanrım beş para etmeyen büyük adamların lanetlenmiş inançlarından duyularından ruhlarından koru insanlığı Yıkılmış şehirlerin kan barut kokan sokaklarında böyle yaşanır mı yaşamak bu mu anne.! yoksa hepten öldü mü yaşam ey Tanrım ..! Peri feride ÖZBİLGE 20. 05. 2022 |