Ey Zalim Sevgili
Ey zalim sevgili,
Bu üç günlük fani dünya hayatını etmişsin bana zehir Boz bulanık akıyor artık gönül tarlalarımı sulayan nehir. Çek elini yakamdan artık beni bana bırak! Ben kuru ekmeğe dünden razıyım senin olsun zümrüt, elmas, cevahir. Ey zalim sevgili, İki yakamı bir araya getirmiyorsun, etmişsin beni bana yabancı. Sevmeyi şiar eden bu yufka gönlüme, sokmuşsun tarifsiz bir sancı. Öylesine beni bana küstürmüşsün ki, Dumura uğratmışsın bendeki her güzel inancı. Ey zalim sevgili, Bana karşı bu kadar taş kalbli değildin ne oldu da bu kadar değiştin. Gönül tarlalarımın, bereketli buğday başaklarını, kör tırpan ile biçtin. Ben bir anlık firakında özleminle yanıp tutuşurken, Sen ise beni hor ve hakir görmek için namertlerin köprülerinden geçtin. Ey zalim sevgili, Ölüm hiç mi aklına gelmiyor, tapmışsın dört elle fani dünyanın malına. Hesabına geldiğinde vuruyorsun, rahvan atın hem mıhına hem de nalına. Unutma intikam alıcıların en intikam alıcısı yerin göğün sahibi Allah’dır Vakti geldiğinde bozulacak senin de keyfin sen de ağlayacaksın kendi hal ve ahvalına. Ey zalim sevgili, Binmişsin şahlanmış doludizgin giden rahvan ata, bırakmışsın beni yaya. Sevdamı görmeyen gözlerin dönmüş, kalmamış sende zerre kadar ar ile hayâ. Eskiden sana öylesine sırılsıklam meftundum ki, Her görmediğimde seni, benzetirdim nur cemalini asumandaki dolunaya. Ey zalim sevgili, Sana sevdalı yüreğimin hararetini naz ve cilvenle artırdıkça artırıyorsun. Kibirli bir tüccar olmuşsun aşkın pazarında aşk ve sevdaları tartıyorsun. İçi dolu sevda gibi sevdaları her daim görmezlikten geliyor, Sen gibi içi boş sevdaları yüksek bir meblağa mahirce pazarlıyorsun. Ey zalim sevgili, Kendimi bildim bile sen gibi acımasız gaddar egoist ve zalimi görmedim. Kin ve husumet motifini aşkın bembeyaz tülbendine sen gibi hiç mi hiç örmedim. Bu gözler seni görür görmez bu yollarda aşk ve şevkli bir yolcu oldu. Ama sen sen oldun kadir kıymet bilmedin. Görülmesi gerekenleri de görmedin. Ey zalim sevgili, Bu yaptıkların gayretullaha dokunduğunu niye tefekkür etmiyorsun. Gönül bahçesinde Muhammedi gül olmak varken, sen niye her daim diken oluyorsun. Rahmetli Erol Taş gibi beni benden değil, Her aklına geldikçe, kanımı içmek isteyen hasımlarından soruyorsun. Ey zalim sevgili, Aşkın yollarında koşmaktan bitap düşmüş, kalmışım soluk soluğa. Kurban olduğum Allah bir bela musibet verirse demez bu paşadır bu ağa. Gönlümün bembeyaz teslim bayrağını diktim, Sevdalıların el ele, kol kola kumrular misali koklaştığı, başı dumanlı karlı dağa. Ey zalim sevgili, Oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi beni ağlatıyorsun. Aşk ve sevdayı bilmeyenlere deste deste gül dağıyorsun. Ben aşkın ulu dağlarında en yanık naraları atarken, Sen de utanmadan bacak bacağa atmış bana pis pis sırıtıyorsun. Ey zalim sevgili, Ben hakkımı bu dünyada senden alamazsam da ahirette fazlasıyla alacağım. Allah’ın görevli meleklerine, bana bu yaptıklarını bir bir anlatacağım. Sen orada ahh vahh edip, nedamet üzerine nedamet duyarken, Ben de senin o yaman haline bakıp bakıp sana acıyacağım. 16/Mayıs/2022 |
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...