CELELİMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 2021 Yılı Haziran ayı ortalarında köy çevresinde günlük yürüyüşümü yapıp eve dönerken köyün orta mahallesinde yağmur başladı. Yağmurun başlamasıyla birlikte ben de adımlarımı hızlandırıp evimize doğru hızlıca yürümeye başladım.
Ancak, yağmur hızını daha çok artırıyordu, zorlanmaya başlamıştım, gittikçe de umudumu kaybeder duruma gelmiş, çaresiz evimize doğru yürüyordum. Yağmurun altında celelim’in evinin önünden bizim eve doğru yürürken, celelim’in bir anne şefkatiyle elimi tutup, evlerine doğru beni çektiğini hissettim. Evlerinin örtmesinin altından hızlıca beni içeri götürüp salonda, yanan sobaya yakın bir yere oturtup mutfağa yöneldi. Ben salonda sobaya yakın koltukta otururken, aradan 20 dakika ancak geçmiştiki celelimi mutfakta demlediği çayla ve çayın yanında kurabiye türü yiyecekleri servis etmek üzere tekrar salona geldiğini gördüm. Getirdiği çaydanlığı, çay bardaklarını ve kurabiyeleri salonda hızlıca serdiği masa sofrasına yerleştirdi. Bir taraftan sım sıcak çaylarımızı yudumluyor, bir taraftan da muhabbeti demliyorduk celelimle.. Bu şiiri, Celelime duyduğum minnet duygularıyla kaleme almıştım. Yürürken yağmura yolda tutuldum Eve varmak için aklım yitirdim Kapı’ndan geçmeye kararı verdim Her kapıya varılmıyor celelim.. Haziran’da yağmurumuz bitmiyor Kara bulut başımızdan gitmiyor Çabuk gidem desem gücüm yetmiyor Hasta hali bilinmiyor celelim.. Seyfi’nin kapıda bulut karardı Hasta halde gül benzimiz sarardı Eve çabuk varsa idim ne vardı? Baz’an gönül durulmuyor celelim.. Bizim eve doğru yokuşu indim Yağmur yağdığını tenimden bildim Bana uzattığın elini gördüm Her eşikten girilmiyor celelim.. Eşiğinden girdim selama durdum Salonda masaya vardım oturdum Elinde bir demlik çay ile gördüm Her sohbete erilmiyor celelim.. Dışarıda yağmur kesti hızını Haziran’da gördük köyün güzünü Can Hasan’ım gayrı ister izini Dosta değer biçilmiyor celelim.. Hasan Erkılıç Sivrialan Köyü, Haziran’ 2021 |