Özlüyorum
Sen gideli cananım aram bozuk zamanla
Bazen kaşını bazen gözünü özlüyorum Günbegün arttı hasret ben söyleyim sen anla Söylediğin türkünün sözünü özlüyorum Sana müptela olup,gördüğüm o ilk yeri İnsan mıydın o anda huri mi yoksa peri İnci mercan döktüğün işveli gülüşleri Başın öne eğdiğin nazını özlüyorum Çarşıda gezişini nazenin bakışını Taktığın eşarbının omzuna akışını Seninle irkildiğim şimşeğin çakışını Yağmurlarda ıslanmış yüzünü özlüyorum O anda durdu sanki yüreğimdeki ritim Sen yaklaştıkça bana ben uzaklara gittim Süründüğün kokunun o katresinde bittim Ayak izinde tüten tozunu özlüyorum Giydiğin kıyafetin üstündeki tülünü Mavi ceketindeki allı morlu gülünü Sana haber getiren güvercini sülünü Cümle kurdun ve kuşun izini özlüyorum Elindeki bardağın içinde ki çayını Yanı sıra gittiğin derelerin suyunu Kaşlarını çattığın binbir türlü huyunu Sesindeki titreğin tizini özlüyorum Nice geçen mevsimde yaşanmış o anları Selamına karşılık selam veren canları Abdestinin peşinde okunan ezanları Dört mevsimin güzünü yazını özlüyorum Çimenlere oturup koştuğun tozlu yolu Kelebek kovalayıp kaçıştığın o dolu Kayıklardan eğilip suya değdiğin eli Kazma kürek kırdığın buzunu özlüyorum Selim ADIM Erzurum |
Çok güzel dizeler, varolasın
Selam ve sevgilerimle