HASRETİNDEN HÜKÜMLÜYÜM
ne zaman aklım da bir demir atsan
bir acı rüzgâr enseler yüreğimi iyiden iyiye silkeler senin olmadığın yerde İstanbul bile tat vermiyor sanki bütün sokaklar bomboş sanki ışıklar bile sarhoş hasretinden hükümlüyüm zamansız açan bir çiçek gibi belki de kader mahkûmuyum bırak hüzün’ ün gergefi mekik dokusun bağrımda isterse maval okusun oysa bir ömrü sana adamıştım ben seni giyinip seni kuşanmıştım meğerse her imaj kendi starını aydınlatırmış bilemedim seni de ne envanter defterimden ne de ezberimden silemedim |