Unut ki
Saat sabahın dördü, beşiyim
Adını koyamadığım garip bir şeyim Sanki bir akşamcının elinde Dibi görülmüş boş bir şişeyim Benden isteme ama unut beni Bu aralar biraz korku, çokça endişeyim Hiç bilmediğim bir dilin, unutlmaya yüz tutan şivesiyim Hayatım bir senaristin kaleminde Her sahnesi gözyaşı garantili, kapalı gişeyim Benden isteme ama unut beni Unut ki beni, zihnin bile arınsın benden Unut ki ümidin kesilsin bu bedenden İstemem adım duyulmasın, dilinden Vazgeçtim kurak topraklarından Yeşertmek için mücadelemden Dün sana yağmurdum, bugün ne bileyim? Artık sana ne bir damla su, Ne de çiseyim... |