Söz
Dönüşü olmayan, çıkılan yolda
Söz veren sözünde, durmalı derim Sevdaya bürünmüş, yakılan solda Yüreği hep ona, vurmalı derim Aşka çıkılan yol benlik değildir Kirlenip atılan önlük değildir Sevda dediğimiz günlük değildir Bir ömür boyunca, sürmeli derim Bak ozan dillendi esen badında Tatlı rüyaları gördü yadında Duygular birleşti ağız tadında Acıyı tatlıya, karmalı derim Seven yürek şiir, akıl kitapsa Gönül aşık, ayışığı mehtapsa Verdiğin sözlerin candan hitapsa Taşları ortadan, yarmalı derim Çevirdi bizleri, bir el gündüze Temaşayla bakıverdik yüz yüze Beraber verilen, her güzel söze Kafayı bin kere, yormalı derim Söz yolunda coşan yürek teskince Olur mu hiç bakışmalar keskince Çıkılacak her yol sırattan ince En ince detaya, varmalı derim Aşk için yerlere serilen gurur Sahibine gerek görülen onur Aras’la bakışıp, öngörülen nur O çift bedeni de , sarmalı derim İSHAK ARAS ishakaras (mihman) Söke/Aydın Dost kalemlerden Yarin gönlü kaydı,o nazlı yâre, Arar durur aşka,uyan bir çare, Kalmasın sevenler,asla biçare, Sıcacık bir yuva,kurmalı derim... Nurettin Günbay Çiçekli bahçenin gülü özeldir Baharı geçenin ömrü gazeldir İyilik harmanı biçen güzeldir Kötü defterini dürmeli derim... Ahmet Kara Aşıkları gömseler de derine Koyamazlar başkasını yerine İki yürek vurgunsa birbirine Saati vuslata kurmalı derim... Mirim |