ÖZGÜRLÜĞE UZANMAKBu topraklarda filizlendi özgürlük tohumları Sevgi katarları geçerdi gönlümüzün orta yerinden Işıl ışıl, masmaviydi gözleri özgürlüğün Esaretin boynu bu coğrafyada vuruldu Namlular hürriyete dönmezdi yüzünü Kan ve kin karışmazdı türkülere Öfkeler kusulmazdı orta yere İnsanlar eceliyle düşerdi toprağın kara bağrına Özgürlüğe halaylar çekilirdi meydanlarda Çınar gibi serpilirdi, büyürdü düşünceler Kelimeler özgürce dolaşırdı lügatlerde Havada asılı kalırdı balyoz yumruklar Gözbebeklerimizde büyürdü yarına dair düşler Acı ve gözyaşı katılmazdı hayat aşına Demir yumrukların gölgesi düşmezdi Barış ve özgürlüğün yamaçlarına Tavşanlara maskara edilmezdi dişleri sökülen aslan Ölüm kurşun olup yağmazdı üzerimize En güvenli sığınağımızdı özgürlük limanı Zemheri gecelerinde içimizi ısıtan ateşti Karanlık gecelerimize doğan dolunaydı Hipodromları dar eden genç bir kısraktı Bulutlara kanat çırpan bir kartaldı uçsuz bucaksız göklerde Aşktı, emekti, huzurdu, gerçeğin ta kendisiydi Tökezlediğimizde elimizden tutandı özgürlük Dertlere sabır, açlara ekmek, yolunu kaybedenlere yoldaştı Çöllerin orta yerinde susamışlara soğuk bir pınardı İnce belli bardaklarda içtiğimiz demli bir keyif çayıydı besbelli Günahkâr yüreklerde af umuduydu Yürek yangınlarına serpilen bengisu hükmünde suydu Kızgın çöl sıcaklarında yüzümüzü okşayan ılık bir rüzgârdı Kerem’in Aslı’ya, Mecnun’un Leyla’ya aşkıydı özgürlük Özgürlük, rüzgârın insafına terkedilmiş bir kum yazısıdır şimdi Suya yazılmış bir slogandır meydanını arayan Mahkûmların dilinde bir umut türküsüdür Tutsak duygularımıza panzehirdir Kerkük hoyratlarında bir hüzün köpüğüdür Kafeste gökleri özleyen kuş, akvaryumda deniz balığıdır Düşüncelerin kanı, duyguların en hasıdır Hayaliyle avunduğumuz yarınlarımızın hülyasıdır M.NİHAT MALKOÇ |