Düşler sokağındaki serseri
Düşler sokağında bir serseri.
Sahte kalemiyle dökülüyor dizeleri. Kemiriyor mısraları ustaca yiyor heceyi. Kirlenmiş kalemi,çekmişti restini. Düşler sokağında bir garip bu serseri… Dişi çıkmamış bir çocuktu,yaşı elli. Çok bilgiliydi,dertlimi dertli. İpekten bir fesi,görünmüyordu keli. Kirlenmemişti bezi,renginden belli. Düşler sokağında bir serseri. Duygularla oynanmaz,kaybedersin yakanı. Karış karış kaşır alnını,kullanmazsın aklını. Alır götürür yıldızlara seni,bulamazsın tanrını. Yudum yudum içerde kanını,almaz yine canını. Düşler sokağında bir fanidir bu serseri… Yüreksiz nağmeler dökülsün dizelerinden. Utansın heceler sıkılma eserinden. Hecelenen dizeler dert görmesin elinden. Bu asi kalem kurtarsada kendini. Düşler sokağında bu deli,sırtında taşır seni… Düşler sokağında bekleyen ey sevgili. Hala bekliyor musun ırzına geçtiğin gelini. Kör olmuş elleri bulur mu sandın seni. Uzatırsan elini.sökersin ciğerini. Düşler sokağında piçtir bu serseri.. Yıllarını verirsin emeğe,bilgeye. Yüreğini sunarsın,altın tepside. Tepsiyi yerde yüreği ellerinde. Unutma senin başın dertte. Düşler sokağındaki serseriyle. |