HAYDİ ÇIK GEL ( 844.)
Hiç bir şeyden tat alamaz oldum
Ağzım zehir gibi acı mı acı Yanıyor boğazım gözlerim yaşlı Kulaklarımda bir uğultu Başım dönüyor hala boşluktayım Düzelemedim nedense Ruhum ve bedenim oldukça yorgun Sen yoksun yanımda Gün her gün yeniden doğsa da Zaman durdu benim için İçimi ürperten bir rüzgar esiyor En azgın lodoslar vuruyor yüzüme kırbaçlarını Yerleşen son bakışların ufkumda Ellerinin sıcaklığı kayboldu avuçlarımda Son sözlerin çınlıyor kulaklarımda Sonrası özlem sonrası hasret Yüreğimde bir sancı Sıkıştırıp durur hiç rahat vermez Kıvranır dururum Var olmayan bir coşku Heyecan dolu ruhum Uzaklardan bir çığlık sesi Yardı gök yüzünü delercesine İndi ruhumun derinliklerine Çatlayacak gibi oldu göğsüm Tufanlar koptu göğüs kafesimde Senle boyadım gecenin karasını Her ürperti bir var oluşa dönüşür Her belirti senden bir parçaya Mavisine siyah bulaştı Kimsesiz gecelerimin Sen boyadım gecenin karasını İçimde bir sonbahar havası Üşüyor ruhum üşüyor bedenim Baykuşlar ötmeye başladı Geçmişin ilahi sesleri kulaklarımda Hayaline daldığım nice uykusuz gecelerim Sensizliğin nefesinde Hasret kaldım sesine Tükenmeden umutlarım Çık gel artık çık gel ne olur Aklımı yitirmeden bitsin bu eylem Haydi gel artık sevgili Haydi çık gel Fatma Ayten Özgün |