Riyâkarın ölümüGüneşin boynuna sapladı hançerini Pertek gözlerini aldı Pimi çekilmemiş dudaklarını öptü dili Beyninin suları çekildi nehirden Ölümüne sustu kuşlar... parsel parsel sattı akıl katmanlarını Heykeltıraş şaşırdı Ne taş kaldı memlekette Ne de kaktüsün toprağı Kurtlu ağacın kozalağı düştü bir kere gökyüzünden... Riyakar arıyordu Sonbahar mektuplarının arasında Fırlama sararınca memlekette güzelliğini unuttu Bir tutam kibrik bir kavonoz turşu Kararmış dudaklarını kurtaramadı riyâkarın dişlerinden .. |