babama yazdığım nazmı duyunca
sitem etmiş bana, darılmış anam
söylenmiş yalandan , bir de usulca
bana yok mu diye kırılmış anam

vakti zamanında ölmüş babası
Ankara’da kalmış ölüsü yası
altı kardeşiyle bir de anası
hepsi birbirine sarılmış anam

babasız kalınca köylük yerinde
acıyla büyümüş ta yüreğinde
vukuat düşünce günün birinde
türlü türlü derde karılmış anam

tüfeği elinde, uyumuş kalmış
derin uykularda rüyaya dalmış
mermisi namluda, düşmandan yılmış
her gece çatışıp yorulmuş anam

düşmanın zulümü, tak etmiş cana
ayrılmış köyünden, yıkıla yana
biçare çevirmiş gözü Ilgın’a
sonunda köyünden ayrılmış anam

feleğin çemberi, aman vermemiş
fakirlik çilesi, bir an durmamış
gülmemiş hiç yüzü bir gün görmemiş
yatağı ahıra serilmiş anam

on altı yaşında, demişler artık
büyüdün sen tamam, on beş bin başlık
davulsuz duvaksız, yollayıp yazık
babama bir gelin verilmiş anam

beşini kaybetmiş çocuğun onca
kimini düşürmüş, hastalanınca
iki oğlan bir kız elde kalınca
yüzünde gülleri derilmiş anam

tarla tarla gezmiş, elde çapası
kışın pancarıydı, yazın yolması
elinde ekmeği, kuru yufkası
bir yavan katığa dürülmüş anam

şimdilerde olmuş behçet hastası
hâlâ biziz oysa derdi tasası
dilinde avazı kalpte duası
şimdilerde gayrı durulmuş anam

FATİH ŞAHİN IŞIK